Ben size diyorum ki, dünyanın yargılanacağı günde Sur ve Sayda sizden daha hafif bir ceza alacaklar.
Vahiy 20:11 - Temel Türkçe Tercüme Sonra büyük beyaz bir taht gördüm. Tahtta Oturanʼı da gördüm. Yer ve gök Oʼnun önünden kaçtılar, yok olup gittiler. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sonra büyük, beyaz bir taht ve tahtta oturanı gördüm. Yerle gök önünden kaçtılar, yok olup gittiler. Turkish Bible Old Translation 1941 Büyük beyaz bir taht, ve onun üzerinde oturanı gördüm; onun yüzünden yer ve gök kaçtılar; ve onlar için bir yer bulunmadı. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сонра бюйюк, беяз бир тахт ве тахтта отуранъ гьордюм. Йерле гьок ьонюнден качтълар, йок олуп гиттилер. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Sonra büyük beyaz bir taht ile üzerinde oturanı gördüm. Yer ve gök önünden kaçtı gitti. Geride izleri bile kalmadı. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Büyük, beyaz bir taht ve üzerinde oturanı gördüm. Yer ve gök önünden kaçıp gitti. Onlardan geride eser bile kalmadı. |
Ben size diyorum ki, dünyanın yargılanacağı günde Sur ve Sayda sizden daha hafif bir ceza alacaklar.
İnsan Oğlu bütün meleklerle birlikte kendi görkemiyle gelecek. O zaman görkemli tahtında oturacak.
Fakat inatçılığın ve tövbesiz yüreğin yüzünden Allahʼın seni öfkeyle yargılayacağı günde çekeceğin cezayı biriktiriyorsun. O gün Allah, öfkesini ve adaletli yargısını açıkça gösterecek.
Şimdiki gökler ve yer ise Allahʼın aynı sözüyle ateşe verilmek için saklanıyor. Allahʼtan korkmayan insanların yargılanıp mahvolacakları güne kadar korunuyor.
Sonra göğün açıldığını gördüm. Orada beyaz bir at vardı. Ata binmiş Olanʼın adı Sadık ve Gerçekʼtir. Adaletle yargılar ve savaşır.
Melek ejderhayı, yani Şeytan ve İblis denen eski yılanı yakaladı. Onu bin yıl süreyle zincire vurdu.
Sonra yeni bir gök ve yeni bir yer gördüm. Çünkü önceki gök ve önceki yer ortadan kalkmıştı. Artık deniz de yoktu.
Tahtta Oturan da şöyle dedi: “Bakın! Ben her şeyi yeni yapıyorum.” Sonra, “Yaz!” dedi. “Çünkü bu sözler güvenilir ve doğrudur.”
Gökyüzü de dürülen tomar gibi ortadan kalktı. Her dağ, her ada yerinden sökülüp alındı.