Filipililer 2:14 - Temel Türkçe Tercüme Her şeyi şikâyet etmeden ve çekişmeden yapın. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın ki, yaşam sözüne sımsıkı sarılarak aralarında evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf, Tanrı'nın lekesiz çocukları olasınız. Öyle ki, boşuna koşmadığımı, boşuna emek vermediğimi görerek Mesih'in gününde övünecek bir nedenim olsun. Turkish Bible Old Translation 1941 Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın, Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Хер шейи сьойленмеден ве чекишмеден япън ки, яшам сьозюне съмсъкъ саръларак араларънда еврендеки йълдъзлар гиби парладъънъз бу ери ве сапък кушаън ортасънда кусурсуз ве саф, Танръ'нън лекесиз чоджукларъ оласънъз. Ьойле ки, бошуна кошмадъъмъ, бошуна емек вермедиими гьоререк Месих'ин гюнюнде ьовюнеджек бир неденим олсун. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Yaptığınız her işi hiç söylenmeden, çekişmeden yapın. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Her şeyi söylenmeden ve tartışmadan yapın. |
Üç yüz gümüş paradan fazlaya satılabilir, parası fakirlere dağıtılabilirdi.” Böylece kadına sertçe çıkıştılar.
İsaʼyla beraberindekiler diğer öğrencilerin yanına dönünce, onların etrafında büyük bir kalabalık gördüler. Tevrat uzmanları öğrencilerle tartışıyorlardı.
Ama Ferisiler ve Tevrat uzmanları söylenmeye başladılar. İsaʼnın öğrencilerine şöyle dediler: “Nasıl olur da vergi memurları ve günahkârlarla birlikte yiyip içiyorsunuz?”
Pavlus ve Barnaba bu adamlarla çekişti. Aralarında uzun bir tartışma oldu. Sonunda Pavlusʼla Barnabaʼyı ve oradan bazı imanlıları Yeruşalimʼe gönderme kararı verildi. Onlar bu konuyu elçilere ve diğer liderlere danışacaklardı.
Aralarında öyle keskin bir anlaşmazlık çıktı ki, birbirlerinden ayrıldılar. Barnaba Markosʼu yanına alıp gemiyle Kıbrısʼa gitti.
Uzun bir tartışmadan sonra Petrus ayağa kalkıp onlara şöyle dedi: “Kardeşler, biliyorsunuz, Allah uzun zaman önce aranızdan beni seçti. Diğer milletlerin Müjdeʼyi benim ağzımdan duyarak ve imana gelmelerini istiyordu.
O günlerde İsaʼnın öğrencileri gittikçe çoğalıyordu. Toplulukta her gün dul kadınlara yardım dağıtılıyordu. Bir ara, Grekçe konuşan Yahudiler, İbranice konuşan Yahudilerden şikâyet etmeye başladılar. “Günlük yardım dağıtılmasında bizim dul kadınlarımıza ilgi gösterilmiyor” dediler.
İmanı zayıf olan kişiyi aranıza kabul edin. Ancak farklı fikirler üzerinde onlarla tartışmayın.
Size öğretilenlere ters düşen fikirler yayan, ayrılıklar yaratan ve imanlıları yoldan saptıran kişiler var. Kardeşler, size yalvarırım: dikkatli olun, böyle kişilerden uzak durun.
Çünkü yanınıza geldiğimde sizi istediğim vaziyette bulmayacağımdan korkuyorum. Siz de beni istediğiniz vaziyette bulmayabilirsiniz. Aranızda çekişme, kıskançlık, öfke, bencillik, iftira, dedikodu, gurur ve karışıklık olabilir.
Ama birbirinizle diş ve tırnakla kavga ederseniz, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz.
Hiçbir şeyi bencillikle ya da boş övünmeyle yapmayın. Ama alçakgönüllülükle başkalarını kendinizden üstün sayın.
Yaptıkları hizmet için onlara fazlasıyla saygı ve sevgi gösterin. Birbirinizle barış içinde yaşayın.
Dikkat edin, kimse kötülüğe karşılık kötülük yapmasın. Bunun yerine, her zaman birbirinize ve herkese iyilik yapmayı amaç edinin.
Herkesle barış içinde yaşamak ve kendinizi Rabbe adamak için elinizden geleni yapın. İnsan kendini Rabbe adamadan Oʼnu göremeyecek.
Ama yüreğinizde kin, kıskançlık ve bencillik varsa, o vakit övünmeyin, yalan söyleyip gerçeği inkâr etmeyin.
Kardeşler, birbirinizden şikâyet etmeyin. Aksi halde Allahʼın yargısına uğrarsınız. Asıl Yargıç Allahʼtır. O dünyayı yargılamak için hazır duruyor.
Onlar homurdanan, şikâyet eden, heveslerine uyan kişilerdir. Ağızlarından gururlu laflar dökülür. Kendi çıkarları için başkalarını överler.