2. Timoteos 4:2 - Temel Türkçe Tercüme Allahʼın sözünü vaaz et. Zaman uygun olsun ya da olmasın bu hizmeti gayretle sürdür. İnsanlara günahlarını göster, onları azarla, cesaretlendir, tam bir sabırla eğit. Turkish Bible Old Translation 1941 kelâmı vâzet, vakitli vakitsiz sıkıştır, bütün tahammül ve talim ile tazir et, tekdir et, teşvik et. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Tanrı'nın sözünü yay; zamanlı zamansız demeden onu anlat. Eksilmeyen bir sabırla öğretirken eleştir, payla, teşvik et. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Sözü duyurun. Zamanlı zamansız demeden acil bir şekilde yapın. Tam bir sabırla eğiterek, ikna et, uyar ve teşvik et. |
İsaʼnın yanına geldikten sonra yüzbaşına yardım etmesi için Oʼna içtenlikle yalvardılar: “Bu adam senin yardımına layıktır.
İsa ona şöyle dedi: “Bırak, ölüler kendi ölülerini gömsünler. Ama sen git, Allahʼın Krallığıʼnı duyur.”
Salamis şehrine varınca Yahudilerin toplantı yerlerinde Allahʼın sözünü duyurmaya başladılar. Yuhanna Markos onların yardımcısıydı.
Şabat günü şehir kapısından çıkıp ırmak kenarına gittik. Orada bir dua yeri olacağını düşündük. Oturduk ve toplanmış olan kadınlarla konuşmaya başladık.
Haftanın birinci günü ekmek bölmek için bir araya geldik. Pavlus imanlılara bir konuşma yaptı. Ertesi gün oradan ayrılacağı için konuşmasını gece yarısına kadar sürdürdü.
Romaʼya geldiğimiz zaman, Pavlusʼun tek başına ev hapsinde kalmasına izin verildi. Sadece bir askerin gözetimi altındaydı.
Eğer Allah vaaz edenleri göndermezse nasıl vaaz edecekler? Aynı yazıldığı gibi: “İyi haber müjdeleyenlerin ayakları ne güzeldir!”
İmanlılar topluluğuna hizmetkâr oldum. Allah bu görevi bana sizin iyiliğiniz için verdi. Görevim Allahʼın haberini size tüm ayrıntılarıyla vaaz etmektir.
Aynı zamanda bizim için de dua edin. Allah bize sözünü yaymamız için bir kapı açsın, öyle ki, Mesih hakkındaki sırrı açıklayalım. Bu gizli planı duyurduğum için hapse düştüm.
Siz hem bizi, hem de Rabbi örnek aldınız. Allahʼın sözünü büyük sıkıntılar içinde, Kutsal Ruhʼun verdiği sevinçle kabul ettiniz.
Kardeşler, size yalvarıyoruz, boş gezenleri uyarın, yüreksizleri yüreklendirin, güçsüzlere destek olun, herkese sabırlı davranın.
Ben gelene kadar imanlılar topluluğuna Allahʼın sözünü okumaya, cesaret vermeye ve vaaz etmeye devamlı önem ver.
Günah işlemeye devam eden liderleri herkesin önünde azarla. Öyle ki, öbürleri de bundan ders alsın.
Demek ki, bir kişi kendini kötülükten arındırırsa, Allahʼa adanmış özel bir kap gibi olacak. Efendisine faydalı ve her türlü iyi işe hazırlanmış olacak.
Kendisine karşı gelenleri yumuşak huyla yola getirmeli. Allah belki de böylelerine tövbe etme fırsatı verir, onlar da gerçeğin farkına varırlar.
Ama sen ne öğrettiğimi, nasıl yaşadığımı yakından gördün. Hayattaki amacımı, imanımı, sabrımı, sevgimi ve dayanma gücümü biliyorsun.
Bu şeyleri öğret. İmanlılara cesaret ver ve günah işleyenleri tam bir yetkiyle azarla. Sakın hiç kimse seni hor görmesin.
Kardeşler, size cesaret vermek için yazdım. Rica ederim, bu kısa mektubu hoş görüp dikkate alın.
Kimi seversem, onların hepsini azarlayıp terbiye ederim. Bunun için kendini toparla ve tövbe et.