Meleklerin hepsi görevli ruhlar değil mi? Onlar kurtuluşu miras alacak olan insanlara hizmet etmek için gönderilmiyorlar mı?
Vahiy 8:13 - Temel Türkçe Tercüme Sonra bir kartal gördüm. Kartalın göğün ortasında uçup yüksek sesle şöyle dediğini işittim: “Yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline! Çünkü geri kalan üç melek borazanlarını çalmaya hazırlanıyor.” Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sonra göğün ortasında uçan bir kartal gördüm. Yüksek sesle şöyle bağırdığını işittim: “Borazanlarını çalacak olan öbür üç meleğin borazan seslerinden yeryüzünde yaşayanların vay, vay, vay haline!” Turkish Bible Old Translation 1941 Ve gördüm, ve gökün ortasında uçan bir kartalın büyük sesle: Boru çalacak olan üç meleğin baki kalan boru seslerinden, yer üzerinde oturanlara, Vay, vay, vay! dediğini işittim. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сонра гьоюн ортасънда учан бир картал гьордюм. Йюксек сесле шьойле баърдъънъ ишиттим: „Боразанларънъ чаладжак олан ьобюр юч мелеин боразан сеслеринден йерйюзюнде яшаянларън вай, вай, вай халине!“ Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Baktım, göğün ortasında uçarken yüksek sesle bağıran bir kartalın sesini duydum: “Üç melek borularını öttürüp artakalan sesler de duyulunca, vay başına yeryüzünde yaşayanların! Vay, vay onların haline!” Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Baktım, göğün ortasında uçan bir kartalın yüksek sesle, “Vah! Vah! Henüz borularını çalmamış olan öteki üç meleğin boru sesleri yüzünden yeryüzünde yaşayanların vay haline!” dediğini duydum. |
Meleklerin hepsi görevli ruhlar değil mi? Onlar kurtuluşu miras alacak olan insanlara hizmet etmek için gönderilmiyorlar mı?
Onun için, ey gökler ve göklerde oturanlar, sevinin! Ama vay halinize, yer ve deniz! Çünkü İblis üzerinize indi. O çok öfkeli, çünkü ona kalan zamanın az olduğunu biliyor.”
Bu yüz kırk dört bin kişi tahtın önünde, dört yaratığın ve yirmi dört ihtiyarın önünde yeni bir ilahi söylüyordu. Yeryüzündeki esirlikten kurtarılan yüz kırk dört bin kişiden başka hiç kimse bu ilahiyi öğrenemedi.
Sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara, her millete, oymağa, dile ve halka sonsuza kadar geçerli olan Müjdeʼyi getiriyordu.
Sonra güneşte duran bir melek gördüm. Göğün ortasında uçan bütün kuşları yüksek sesle şöyle çağırdı: “Gelin, Allahʼın büyük ziyafetine toplanın!
Buyruğuma uyarak sabırla dayandın. Ben de yeryüzünde yaşayanları sınamak için bütün dünyaya gelecek olan sıkıntı zamanından seni koruyacağım.
Beşinci melek borazanını öttürdü. O zaman gökten yeryüzüne düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz çukura açılan kuyunun anahtarı ona verildi.