Markos 9:3 - Temel Türkçe Tercüme Oʼnun elbiseleri çok parlak bir beyazlığa dönüştü, öyle bir beyazlık ki, dünyadaki hiçbir çamaşırcı bunu beceremezdi. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Giysileri göz kamaştırıcı bir beyazlığa büründü; yeryüzünde hiçbir çamaşırcının erişemeyeceği bir beyazlıktı bu. Turkish Bible Old Translation 1941 Onun esvabı parlak, gayetle ak oldu, ki, yeryüzünde hiç bir çırpıcı onları böyle ağartamaz. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Гийсилери гьоз камаштъръджъ бир беязлъа бюрюндю; йерйюзюнде хичбир чамашърджънън еришемейеджеи бир беязлъктъ бу. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Giysileri ışıl ışıl bembeyaz oldu. Yeryüzünde hiçbir çamaşırcının ulaşamayacağı bir beyazlıktı bu. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Giysileri kar gibi bembeyaz, ışıl ışıl oldu; yeryüzündeki hiçbir çamaşırcı onları öylesine beyazlatamazdı. |
İsa dua ederken, yüzünün görünüşü değişti. Elbiseleri de şimşek gibi bir beyazlıkla parladı.
Kornelyus şöyle cevap verdi: “Üç gün önce aynı saatte, öğleden sonra saat üçte evimde dua ediyordum. Aniden parlak elbise giyinmiş bir adam önüme çıktı.
Kralların etini, komutanların, savaşçıların, atların ve onlara binenlerin etini, özgür köle, küçük büyük, bütün insanların etini yiyin!”
Ben de ona, “Efendim, bunu sen bilirsin” dedim. O da bana şöyle dedi: “Bunlar, o büyük sıkıntı zamanından geçip gelmiş kişilerdir. Kaftanlarını Kuzuʼnun kanında yıkayarak bembeyaz yapmışlar.
Bu olaylardan sonra baktım, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık gördüm. Bu kalabalıkta her milletten, her oymaktan, her halktan ve her dilden insan vardı. Tahtın ve Kuzuʼnun önünde duruyorlardı. Beyaz kaftanlar giymişlerdi. Ellerinde hurma ağacından dallar vardı.