La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




İşaya 6:10 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

Bu halkın yüreğini duygusuzlaştır, Kulaklarını ağırlaştır, Gözlerini kapat. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönüp şifa bulmasınlar.’ ”

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

Bu kavmın yüreğini semizlet, ve kulaklarını ağırlaştır, ve gözlerini kapa da, gözlerile görmesinler, ve kulakları ile işitmesinler, ve yüreklerile anlamasınlar, ve dönüp şifa bulmasınlar.

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Бу халкън йюреини дуйгусузлаштър, Кулакларънъ аърлаштър, Гьозлерини капат. Ьойле ки, гьозлери гьормесин, Кулакларъ дуймасън, йюреклери анламасън Ве бана дьонюп шифа булмасънлар.‘“

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Bu halkın yüreğini duygusuzlaştır, Kulaklarını ağırlaştır, Gözlerini kapat. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönüp şifa bulmasınlar.’ ”

Ver Capítulo

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Bu halkın yüreğini yağ bağlat. Kulaklarını ağırlaştır, gözlerini kapat; Gözleriyle görmesinler, kulaklarıyla duymasınlar, yürekleriyle anlamasınlar, Dönüp de şifa bulmasınlar.”

Ver Capítulo



İşaya 6:10
34 Referencias Cruzadas  

Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk alırım yasandan.


Yürekleri yağ bağlamış, Ağızları büyük laflar ediyor.


Gözleri kararsın, göremesinler! Bellerini hep bükük tut!


Ancak RAB firavunu inatçı yaptı, firavun İsrailliler'i salıvermeye yanaşmadı.


Musa'yla Harun firavunun önünde bütün bu şaşılası işleri yaptılar. Ama RAB firavunu inatçı yaptı. Firavun İsrailliler'i ülkesinden salıvermedi.


Ben Mısırlılar'ı inatçı yapacağım ki, artlarına düşsünler. Firavunu, bütün ordusunu, savaş arabalarını, atlılarını yenerek yücelik kazanacağım.


Ben firavunu inatçı yapacağım ki, belirtilerimi ve şaşılası işlerimi Mısır'da artırabileyim.


Göz kırpmak düzenbazlığa, Sinsi gülücükler kötülüğe işarettir.


Öldürmenin zamanı var, şifa vermenin zamanı var. Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.


RAB Mısırlılar'ı hastalıkla alabildiğine cezalandıracak, sonra iyileştirecek. RAB'be yönelip yakaracaklar. RAB de onları iyileştirecek.


Bu yüzden RAB'bin sözü onlar için “Buyruk üstüne buyruk, buyruk üstüne buyruk, kural üstüne kural, kural üstüne kural, biraz şurdan, biraz burdan”dır. Madem öyle, varsın sırtüstü düşüp yaralansınlar, kapana kısılıp tutsak olsunlar.


Çünkü RAB size uyuşukluk ruhu verdi; Gözlerinizi mühürledi, ey peygamberler, Başlarınızı örttü, ey biliciler.


Onun için ben de bu halkın arasında yine bir harika, Evet, şaşılacak bir şey yapacağım. Bilgelerin bilgeliği yok olacak, Akıllının aklı duracak.”


Şaşırın, şaşkına dönün, Kendinizi kör edin, görmez olun. Şarap içmeden sarhoş olun, İçki içmeden sendeleyin.


Böyleleri anlamaz, bilmez. Çünkü gözleri de zihinleri de öylesine kapalı ki, Görmez, anlamazlar.


Ya RAB, neden bizi yolundan saptırıyor, İnatçı kılıyor, Senden korkmamızı engelliyorsun? Kulların uğruna, Mirasın olan oymakların uğruna geri dön.


Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez, Onu kim anlayabilir?


Ey gözleri olan ama görmeyen, Kulakları olan ama işitmeyen, Sağduyudan yoksun akılsız halk, Şunu dinle:


İşitsinler diye kiminle konuşayım, Kimi uyarayım? Kulakları tıkalı, işitemiyorlar. RAB'bin sözünü aşağılıyor, Ondan hoşlanmıyorlar.


İnat etmelerini sağla, Lanetin üzerlerinden eksilmesin.


RAB bana, “Sen yine akılsız bir çoban gibi donat kendini” dedi,


“Ama atalarımız dinlemek istemediler; inatla sırtlarını çevirdiler, duymamak için kulaklarını tıkadılar.


Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’


Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın, Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’


Öyleyse, günahlarınızın silinmesi için tövbe edin ve Tanrı'ya dönün. Öyle ki, Rab size yenilenme fırsatları versin ve sizin için önceden belirlenen Mesih'i, yani İsa'yı göndersin.


Mahvolanlar için ölüme götüren ölüm kokusu, kurtulanlar içinse yaşama götüren yaşam kokusuyuz. Böylesi bir işe kim yeterlidir?


Ne var ki, Heşbon Kralı Sihon ülkesinden geçmemize izin vermek istemedi. Tanrınız RAB, şimdi olduğu gibi, Sihon'u elinize teslim etmek için yüreğini duygusuzlaştırıp onu inatçı yaptı.


Büyük denemeleri, belirtileri, o büyük ve şaşılası işleri gözlerinizle gördünüz.


Ne var ki, RAB bugüne dek size kavrayan yürek, gören göz, duyan kulak vermedi.


Onları atalarına ant içerek söz verdiğim süt ve bal akan ülkeye getirdiğimde yiyip doyacaklar; semirince başka ilahlara yönelip onlara tapacaklar. Beni tepecek, antlaşmamı bozacaklar.


“Yeşurun semirdi ve sahibini tepti; Doyunca yağ bağlayıp ağırlaştı, Kendisini yaratan Tanrı'ya sırt çevirdi, Kurtarıcısını, Kaya'yı küçümsedi.