La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




Yunus 1:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Ama Yahve denizin üzerine büyük bir rüzgâr gönderdi ve denizde öyle şiddetli bir fırtına oldu ki, gemi parçalanacaktı.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

Yolda RAB şiddetli bir rüzgar gönderdi denize. Öyle bir fırtına koptu ki, gemi neredeyse parçalanacaktı.

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

Ve RAB denizin üzerine büyük bir yel gönderdi, denizde büyük fırtına oldu, ve gemi kırılacak gibi idi.

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Йолда РАБ шиддетли бир рюзгар гьондерди денизе. Ьойле бир фъртъна копту ки, геми нередейсе парчаланаджактъ.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Yolda RAB şiddetli bir rüzgar gönderdi denize. Öyle bir fırtına koptu ki, gemi neredeyse parçalanacaktı.

Ver Capítulo



Yunus 1:4
13 Referencias Cruzadas  

Yahve ne dilediyse onu yaptı, Gökte, yeryüzünde, denizlerde ve tüm derinliklerde.


Yeryüzünün uçlarından bulutları yükseltir. Yağmurla birlikte şimşekler yapar. Rüzgârı hazinelerinden çıkarır.


Şimşek ve dolu, kar ve bulutlar, O’nun sözünü yerine getiren kasırga,


Moşe değneğini Mısır ülkesinin üzerine uzattı. Yahve bütün gün ve bütün gece ülkeye doğu rüzgârı getirdi. Sabah olduğunda doğu rüzgârı da çekirgeleri getirdi.


Yahve çok kuvvetli bir batı rüzgârı göndererek çekirgeleri alıp Kızıldeniz'e sürdü. Mısır'ın bütün sınırlarında tek bir çekirge kalmadı.


Moşe elini denizin üzerine uzattı ve Yahve bütün gece kuvvetli doğu rüzgârıyla denizi geri döndürdü, denizi karaya çevirdi ve sular ayrıldı.


Sen rüzgârınla üfledin. Deniz onları örttü. Güçlü sularda kurşun gibi battılar.


Ses verince göklerde sular kükrer, Buharları yeryüzünün uçlarından yükseltir. Yağmur için şimşek yapar, Hazinelerinden rüzgâr çıkarır.


Çünkü işte, dağlara biçim veren, rüzgârı yaratan, insana ne düşündüğünü bildiren, Sabah karanlığını yaratan ve yeryüzünün yüksek yerleri üzerine ayak basan; O'nun adı Ordular Tanrısı Yahve'dir.”


Yahve'den çıkan rüzgâr denizden bıldırcınları getirdi ve onları ordugâhın yakınına düşürdü; bu tarafta yaklaşık bir günlük yol, diğer tarafta ise ordugâhın çevresinde bir günlük yol olmak üzere yerin yüzeyinden iki arşın kadar yüksekteydi.