Kral çok sarsıldı ve kapının üstündeki odaya çıkıp ağladı. Giderken, “Oğlum Avşalom! Oğlum, oğlum Avşalom! Keşke senin yerine ben ölseydim, oğlum, oğlum ey Avşalom!” dedi.
Çıkış 16:3 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) İsrael'in çocukları onlara şöyle dediler: "Keşke Mısır diyarında et kazanlarının başında oturduğumuzda, ekmeğimizi doyuncaya dek yediğimiz sırada Yahve'nin eliyle ölseydik. Çünkü bütün bu topluluğu açlıkla öldürmek için sen bizi bu çöle çıkardın." Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 “Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi” dediler, “Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz.” Turkish Bible Old Translation 1941 ve İsrail oğulları onlara dediler: Keşke Mısır diyarında et kazanları başında oturduğumuz zaman, doyuncıya kadar ekmek yerken RABBİN elile ölse idik; çünkü bütün bu cemaati açlıkla öldürmek için bizi bu çöle çıkardınız. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап „Кешке РАБ бизи Мъсър'дайкен ьолдюрсейди“ дедилер, „Хич деилсе орада ет казанларънън башъна отурур, доясъя йердик. Ама сиз бютюн топлулуу ачлъктан ьолдюрмек ичин бизи бу чьоле гетирдиниз.“ Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar “Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi” dediler, “Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz.” |
Kral çok sarsıldı ve kapının üstündeki odaya çıkıp ağladı. Giderken, “Oğlum Avşalom! Oğlum, oğlum Avşalom! Keşke senin yerine ben ölseydim, oğlum, oğlum ey Avşalom!” dedi.
Moşe'ye şöyle dediler, "Mısır'da mezar olmadığı için bizi çölde ölmeye mi getirdin? Bizi Mısır'dan çıkarmakla bize neden böyle davrandın?
Orada halk susamıştı. Bunun üzerine halk Moşe'ye karşı söylenip şöyle dediler: "Bizi, çocuklarımızı ve hayvanlarımızı susuzluktan öldürmek için neden bizi Mısır'dan çıkardın?"
Aradan çok sayıda günler gelip geçti, Mısır Kralı öldü. İsrael'in çocukları esaretten dolayı ah çektiler, feryat ettiler ve feryatları esaret nedeniyle Tanrı'ya ulaştı.
Onlara, "Yahve size baksın ve yargılasın" dediler, "Çünkü bizi Firavun'un ve hizmetkârlarının gözünde tiksindirici bir koku yaptınız, bizi öldürmeleri için ellerine bir kılıç verdiniz."
“Bizi Mısır diyarından çıkaran, Çölde, bozkırlar ve çukurlar diyarında, Kuraklık ve ölüm gölgesi diyarında, Hiç kimsenin geçmediği ve hiç kimsenin yaşamadığı bir diyarda Bizi yürüten Yahve nerede?” demediler.
‘Hayır, Mısır diyarına gireceğiz, orada savaş görmeyecek, boru sesi duymayacağız, ekmek için açlık çekmeyeceğiz; orada oturacağız’ derseniz;
Ama gökyüzünün kraliçesine buhur yakıp ona dökmelik sunular dökmek için ağzımızdan çıkan her sözü mutlaka yerine getireceğiz; tıpkı bizim ve atalarımızın, krallarımızın ve beylerimizin Yahuda kentlerinde ve Yeruşalem sokaklarında yaptığımız gibi; çünkü o zaman bol yiyeceğimiz vardı ve iyiydik ve hiçbir kötülük görmedik.
Kılıçla öldürülenler kıtlığın öldürdüklerinden iyidir; Çünkü bunlar tarla ürünlerinin yokluğundan yıpranarak erimekteler.
Eğer bana böyle davranırsan, eğer gözünde lütuf bulduysam, lütfen beni hemen öldür; ve sefaletimi görmeyeyim."
ancak bütün bir ay; ta ki o, burnunuzdan gelinceye kadar; sizi tiksindirinceye kadar yiyeceksiniz; çünkü aranızda olan Yahve'yi reddettiniz ve "Mısır'dan neden çıktık?" diyerek O'nun önünde ağladınız.'"
Bütün İsrael'in çocukları Moşe'ye ve Aron'a karşı söylendiler. Bütün topluluk onlara şöyle dedi: “Keşke Mısır diyarında ölseydik, ya da bu çölde ölseydik!
Yahve bizi neden bu ülkeye kılıçla düşelim diye götürüyor? Karılarımız ve çocuklarımız ya yakalanacak, ya da öldürülecek! Mısır’a dönmemiz daha iyi olmaz mı?”
Bizi süt ve bal akan bir diyardan çıkarıp çölde öldürmek için çıkarman azmış gibi, üzerimize bey de mi olacaksın?
Ama ertesi gün İsrael'in çocukları topluluğunun tümü Moşe'ye ve Aron'a karşı söylenip, "Yahve'nin halkını siz öldürdünüz!" dediler.
Halk, Tanrı'ya ve Moşe'ye karşı şöyle konuştu: “Çölde ölmemiz için neden bizi Mısır'dan çıkardınız? Çünkü ekmek yok, su yok canımız da bu iğrenç yiyecekten tiksiniyor!”
Pavlus şöyle karşılık verdi: “Tanrı’ya dua ederim ki, ister az ister çok olsun, yalnız sen değil, bugün beni işiten herkes bu zincirler dışında benim gibi olsun.”
Zaten dopdolusunuz ve zengin olmuşsunuz. Biz olmadan hüküm sürmüşsünüz! Evet, keşke hüküm sürüyor olsaydınız da, biz de sizinle birlikte hüküm sürseydik.
Yüreğini ürküten korkundan ve gözlerinin gördüklerinden dolayı, sabah, “Keşke akşam olsaydı!” diyeceksin, akşam da, “Keşke sabah olsaydı!” diyeceksin.
O, seni alçalttı, aç kalmana izin verdi ve insanın yalnızca ekmekle yaşamadığını, Yahve'nin ağzından çıkan her sözle insanın yaşadığını sana öğretmek için senin bilmediğin, atalarının da bilmediği man ile seni doyurdu.
Yeşu şöyle dedi: "Ah, Efendi, Yahve, bizi Amorlular'ın eline teslim etmek ve yok ettirmek için bu halkı neden Yarden'den geçirdin? Keşke yetinseydik ve Yarden'in ötesinde yaşasaydık!