Fakat siz Siyon Dağıʼna, diri olan Allahʼın şehrine, göksel Yeruşalimʼe, sayısız meleklerin şenliğine yaklaştınız.
Vahiy 5:11 - Temel Türkçe Tercüme Sonra çok sayıda melek gördüm. Tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların etrafını sarmışlardı. Onların sayısı binlerce binler ve on binlerce on binlerdi. Meleklerin seslerini işittim. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve gördüm, ve tahtın ve canlı mahlûkların ve ihtiyarların etrafında çok meleklerin sesini işittim, ve onların sayısı on binlerce on binler, ve binlerce binler idi; Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Сонра тахтън, яратъкларън ве ихтиярларън чевресинде чок сайъда мелек гьордюм, сеслерини ишиттим. Сайъларъ бинлердже бинлер, он бинлердже он бинлерди. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Bir baktım, tahtın, yaratıkların, İhtiyarlar'ın çevresinde pek çok meleğin sesini duydum. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Tahtın, canlı yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini duydum. Bunların sayısı binlerce binler, on binlerce on binlerdi. |
Fakat siz Siyon Dağıʼna, diri olan Allahʼın şehrine, göksel Yeruşalimʼe, sayısız meleklerin şenliğine yaklaştınız.
Ademʼden sonra yedinci kuşak olan Hanok Peygamber de bu kişiler hakkında şunu söyledi: “Bakın, Rab herkesi yargılamak ve Allahʼtan korkmayan günahkârların hepsini suçlu çıkarmak için on binlerce kutsal meleğiyle geliyor. Çünkü günahkârlar Allahʼa saygı göstermeyip her türlü kötülük işlediler. Oʼna kafa tutup her türlü ağır hakarette bulundular.”
Sonra büyük bir kalabalığın gürültüsünü andıran bir ses işittim. Gürül gürül akan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesi gibiydi. Şöyle diyordu: “Haleluya! Çünkü sonsuz güç sahibi Rab Allahımız hüküm sürüyor!
Tahtın etrafında yirmi dört taht daha vardı. Bu tahtlarda yirmi dört ihtiyar oturmuştu. Üzerlerinde beyaz elbiseler giyinmiş ve başlarında altın taçlar vardı.
Tahtın önünde sanki kristal gibi duru, camdan bir deniz vardı. Tahtın her dört yanının ortasında birer yaratık duruyordu. Önleri ve arkaları gözlerle doluydu.
O zaman tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın ortasında duran bir Kuzu gördüm. Kuzu sanki kesilmiş gibiydi. Yedi boynuzu ve yedi gözü vardı. Yedi göz, yeryüzünün her tarafına gönderilmiş Allahʼın yedi ruhudur.
Kuzu tomarı alınca, dört yaratık ve yirmi dört ihtiyar Kuzuʼnun önünde yere kapandılar. Her birinin birer sazı ve hoş kokulu tütsü dolu altın tası vardı. Taslar imanlıların dualarıdır.
Bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın etrafında duruyordu. Tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Allahʼa tapındılar.