yolundan döndün; sana yiyip içme dediği yerde yiyip içtin, cesedin atalarının mezarlığına gömülmeyecek.’ ”
Vahiy 11:9 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Her halktan, oymaktan, dilden, ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve kavmlardan ve sıptlardan ve dillerden ve milletlerden adamlar onların cesetlerini üç buçuk gün görürler, ve cesetlerinin kabre konulmasına ruhsat vermezler. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Хер халктан, оймактан, дилден, улустан инсан юч бучук гюн джесетлерини сейредеджек, джесетлеринин мезара конулмасъна изин вермейеджеклер. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Her oymaktan, her halktan, her dilden ve her ulustan insanlar üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, mezara gömülmelerine izin vermeyecekler. Temel Türkçe Tercüme Bütün halklardan, oymaklardan, dillerden ve milletlerden insanlar üç buçuk gün onların cesetlerine bakacaklar. Cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Her halktan, oymaktan, dilden ve ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler. |
yolundan döndün; sana yiyip içme dediği yerde yiyip içtin, cesedin atalarının mezarlığına gömülmeyecek.’ ”
Bir adam yüz çocuk babası olup uzun yıllar yaşamış, ama uzun ömrüne karşılık, zenginliğin tadını çıkaramamış, bir mezara bile gömülmemişse, düşük çocuk ondan iyidir derim.
Vay sana, yıkıp yok eden Ama kendisi yıkılmamış olan! Vay sana, ihanete uğramamış hain! Yıkıma son verir vermez sen de yıkılacaksın, İhanetin sona erer ermez sen de ihanete uğrayacaksın.
Bu halkın ölüleri yırtıcı kuşlara, yabanıl hayvanlara yem olacak; onları korkutup kaçıran kimse olmayacak.
Çünkü nasıl yargılarsanız öyle yargılanacaksınız. Hangi ölçekle verirseniz, aynı ölçekle alacaksınız.
Sonra bana şöyle dendi: “Yine birçok halk, ulus, dil ve kralla ilgili olarak peygamberlikte bulunmalısın.”
Üç buçuk gün sonra iki peygamber, Tanrı'dan gelen yaşam soluğunu alınca ayağa kalktılar. Onları görenler dehşete kapıldı.
Kutsallarla savaşıp onları yenmesine izin verildi. Canavar her oymak, her halk, her dil, her ulus üzerinde yetkili kılındı.
Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi.
Tomarı alınca, dört yaratıkla yirmi dört ihtiyar O'nun önünde yere kapandılar. Her birinin elinde birer lir ve kutsalların duaları olan buhur dolu altın taslar vardı.
Yeni bir ezgi söylüyorlardı: “Tomarı almaya, Mühürlerini açmaya layıksın! Çünkü boğazlandın Ve kanınla her oymaktan, her dilden, Her halktan, her ulustan İnsanları Tanrı'ya satın aldın.