Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
Eyub 2:13 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Yedi gün yedi gece onunla birlikte yere oturdular. Kimse ağzını açmadı, çünkü ne denli acı çektiğini görüyorlardı. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve derdi çok büyük olduğunu gördükleri için, yedi gün ve yedi gece onunla beraber yere oturdular, ve ona kimse söz söylemedi. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Йеди гюн йеди гедже онунла бирликте йере отурдулар. Кимсе азънъ ачмадъ, чюнкю не денли аджъ чектиини гьорюйорлардъ. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Yedi gün yedi gece onunla birlikte yere oturdular. Kimse ağzını açmadı, çünkü ne denli acı çektiğini görüyorlardı. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Böylece yedi gün yedi gece onunla birlikte yerde oturdular ve kimse ona tek bir söz söylemedi, çünkü kederinin çok büyük olduğunu gördüler. |
Işığa “Gündüz”, karanlığa “Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.
Şeria Irmağı'nın doğusunda Atat Harmanı'na varınca, yüksek sesle, acı acı ağıt yaktılar. Yusuf babası için yedi gün yas tuttu.
Bunu duyunca giysimi ve cüppemi yırttım, saçımı sakalımı yoldum, dehşet içinde oturakaldım.
Bunları duyunca oturup ağladım, günlerce yas tuttum. Oruç tutup Göklerin Tanrısı'na dua ettim:
Siyon'un kapıları ah çekip yas tutacak; Kent, yerde oturan, Terk edilmiş bir kadın gibi olacak.
“Ey Babil, erden kız, İn aşağı, toprağa otur. Ey Kildani kızı, Tahtın yok artık, yere otur. Bundan böyle, ‘Nazik, narin’ demeyecekler sana.
Siyon kızının ileri gelenleri suskun, yere oturmuş, Başlarına toprak saçıp çul kuşanmışlar, Yeruşalim'in erden kızları yere eğmiş başlarını.
Kevar Irmağı kıyısındaki Tel-Abib'de yaşayan sürgünlerin yanına geldim. Orada, yaşadıkları yerde onların arasında şaşkınlık içinde yedi gün kaldım.