Avram'a şöyle dedi: “Şunu iyi bil ki, senin soyun, kendilerine ait olmayan bir ülkede yabancı olarak yaşayacak ve onlara kulluk edecekler. Kendilerine dört yüz yıl eziyet edecekler.
Çıkış 1:11 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Bu nedenle yükleriyle onlara sıkıntı çektirmek için üzerlerine angarya görevlileri atadılar. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Böylece Mısırlılar İsrailliler'in başına onları ağır işlere koşacak angaryacılar atadılar. İsrailliler firavun için Pitom ve Ramses adında ambarlı kentler yaptılar. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve onlara yüklerile eziyet etsinler diye üzerlerine angarya memurları koydular. Ve Firavun için Pitom ve Raamses ambar şehirlerini yaptılar. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Бьойледже Мъсърлълар Исраиллилер'ин башъна онларъ аър ишлере кошаджак ангаряджълар атадълар. Исраиллилер фиравун ичин Питом ве Рамсес адънда амбарлъ кентлер яптълар. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Böylece Mısırlılar İsrailliler'in başına onları ağır işlere koşacak angaryacılar atadılar. İsrailliler firavun için Pitom ve Ramses adında ambarlı kentler yaptılar. |
Avram'a şöyle dedi: “Şunu iyi bil ki, senin soyun, kendilerine ait olmayan bir ülkede yabancı olarak yaşayacak ve onlara kulluk edecekler. Kendilerine dört yüz yıl eziyet edecekler.
Yosef babasını ve kardeşlerini yerleştirdi ve Firavun’un buyurduğu gibi Mısır diyarında, ülkenin en iyi yerinde, Ramses diyarında onlara mülk verdi.
Solomon'un bütün ambar kentlerini, savaş arabaları için kentleri, atlılar için kentleri ve Solomon'un Yeruşalem'de, Lübnan'da ve saltanatı altındaki bütün ülkede kendi zevki için yapmayı istediği şeyleri yaptırdı.
Ben Hadat, Kral Asa'yı dinledi ve ordularının komutanlarını İsrael kentlerine gönderdi. Onlar da İyon'u, Dan'ı, Abel Maim'i ve Naftali'nin bütün ambar kentlerini vurdular.
Sen kamp ateşinin arasında uyurken, Tüyleri altın renkli, Kanatları gümüşle kaplanmış bir güvercin gibi parlarsın.
Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç işi gibi ağır işlerle yaşamlarını zehir ettiler, onları acımasızca hizmet ettirdiler.
Moşe büyüdüğü o günlerde kardeşlerinin yanına çıktı ve onların yüklerini gördü. Bir Mısırlı'nın kardeşlerinden biri olan bir İbrani'ye vurduğunu gördü.
Yahve şöyle dedi, "Mısır'da olan halkımın sıkıntısını elbette gördüm, angarya görevlieri yüzünden feryatlarını duydum. Çünkü onların acılarını biliyorum.
Halkın angarya görevlileri memurlarıyla birlikte dışarı çıktılar ve halka şöyle konuşup dediler, "Firavun şöyle diyor, 'Size saman vermeyeceğim.
Bunun üzerine İsrael'in çocuklarının memurları gelip Firavun'a şöyle feryat ettiler, "Hizmetkârlarına neden böyle davranıyorsun?
Onlardan daha önce yaptıkları kerpiçlerin sayısını isteyeceksiniz. Ondan hiçbir şey eksiltmeyeceksiniz; çünkü onlar tembeldirler. Bu nedenle, 'Hadi gidip Tanrımız'a kurban keselim' diyerek bağırıyorlar.
atalarımız Mısır'a indiler, biz de uzun süre Mısır'da yaşadık. Mısırlılar bize ve atalarımıza kötü davrandılar.