La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




Vahiy 20:1 - Temel Türkçe Tercüme

Sonra gökten inen bir melek gördüm. Dipsiz çukurun anahtarı ondaydı ve elinde kocaman bir zincir vardı.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

Sonra bir meleğin gökten indiğini gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

VE gökten inmekte olan bir melek gördüm; elinde cehennemin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Сонра бир мелеин гьоктен индиини гьордюм. Елинде дипсиз деринликлерин анахтаръ ве бюйюк бир зинджир вардъ.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Sonra gökten inen bir melek gördüm. Elinde Derinler'in anahtarı ile uzun bir zincir vardı.

Ver Capítulo

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Gökten inen bir melek gördüm. Elinde dipsiz derinliklerin anahtarı ve büyük bir zincir vardı.

Ver Capítulo



Vahiy 20:1
8 Referencias Cruzadas  

Cinler, dipsiz çukura gitmelerini emretmesin diye, İsaʼya yalvarıp durdular.


Allah günah işleyen melekleri bile cezasız bırakmadı. Ama onları cehennemin dibine atıp karanlıkta zincire vurdu. Onlar yargılanıncaya kadar orada hapis kalacaklar.


Bazı melekler de yetkilerinin sınırı içinde kalmadılar. Oturmaları için kendilerine ayrılan yeri terk ettiler. Allah bu melekleri çözülmez zincirlerle bağladı, büyük yargı gününe kadar karanlıkta hapsetti.


Diri olan benim! Ölmüştüm, ama bak, sonsuzlara kadar yaşıyorum! Ölümün ve ölüler dünyasının anahtarları bende.


Gökten inen başka bir güçlü melek gördüm. Bir buluta sarınmıştı. Başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe benziyordu, ayakları da ateşten direkler gibiydi.


Bundan sonra gökten inen başka bir melek gördüm. Bu melek büyük yetkiye sahipti. Yeryüzü onun görkemiyle aydınlandı.


Ardından onu dipsiz çukura attı. Orasını kilitleyip girişi mühürledi. Öyle ki, bin yıl tamamlanıncaya kadar Şeytan milletleri tekrar saptırmasın. Ondan sonra da kısa bir vakit için serbest bırakılmalı.