“Beyler, neden böyle yapıyorsunuz? Biz de sizin gibi insanız, aynı tabiata sahibiz. Size müjde getiriyoruz. Sizi bu boş şeylerden vazgeçip diri olan Allahʼa dönmeye çağırıyoruz. O, gökyüzünü, yeryüzünü, denizi ve onların içinde olan her şeyi yaratmıştır.
Çünkü gezinirken ve tapınma yerlerinizi incelerken üzerinde ‘Bilinmeyen tanrıya ait’ diye yazılmış bir kurban yerine bile rastladım. Siz bilmediğiniz bir tanrıya tapıyorsunuz. Bilmeden taptığınız bu Tanrıʼyı size anlatayım.
Oʼnun sonsuza dek var olan kudreti ve öz tabiatı gözle görülmez. Fakat bunlar, dünyanın yaratılışından beri Allahʼın yarattığı şeylerden anlaşılarak fark edilir. Bu yüzden insanların özürleri yok.
Yüksek sesle şöyle dedi: “Allahʼtan korkun, Oʼnu yüceltin! Çünkü Oʼnun yargılama saati geldi. Göğü ve yeri, denizi ve su kaynaklarını yaratan Oʼdur. Oʼna tapının!”
“Ya Rab, Allahımız! Yüceltilmeye, saygı görmeye ve kudretin için övülmeye layık olan sensin. Çünkü her şeyi sen yarattın. Her şey senin isteğinle var oldu ve yaratıldı.”