Benim yüzümden insanlar size hakaret ve eziyet ettikleri zaman ne mutlu size! Hakkınızda yalan yere her türlü kötü söz söylediklerinde size ne mutlu!
1. Korintliler 4:12 - Temel Türkçe Tercüme Geçinmek için kendi ellerimizle çalışıp çabalıyoruz. Bize sövenlere iyilik diliyoruz. Bize eziyet edenlere sabrediyoruz. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Kendi ellerimizle çalışıp emek veriyoruz. Bize sövenlere iyilik diliyoruz, zulmedilince sabrediyoruz. Turkish Bible Old Translation 1941 ve kendi ellerimizle işliyerek çalışıyoruz; sövülünce, hayırdua ederiz; eza çekince, sabrederiz; Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Кенди еллеримизле чалъшъп емек верийоруз. Бизе сьовенлере ийилик дилийоруз, зулмедилиндже сабредийоруз. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Ellerimizle çalışan emekçileriz. Sövülürken kutsuyoruz, saldırıya uğrarken sabrediyoruz, Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Kendi ellerimizle didinip çalışıyoruz. Bizi lanetleyenleri kutsuyoruz. Zulmedenlere katlanıyoruz. |
Benim yüzümden insanlar size hakaret ve eziyet ettikleri zaman ne mutlu size! Hakkınızda yalan yere her türlü kötü söz söylediklerinde size ne mutlu!
O zaman İsa şöyle dedi: “Baba, onları bağışla. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.” Askerler İsaʼnın elbiselerini aralarında paylaşmak için kura çektiler.
Size söylemiş olduğum şu sözü hatırlayın: ‘Köle efendisinden büyük değildir.’ Bana eziyet ettilerse, size de eziyet edecekler. Benim sözümü yerine getirdilerse, sizin sözünüzü de yerine getirecekler.
Çadırcılık yapıyorlardı. Pavlus onlarla meslektaş olduğu için, onların yanında kaldı ve birlikte çalıştılar.
Kendiniz biliyorsunuz ki, bu ellerimle çalışarak hem kendi ihtiyaçlarımı, hem de benimle birlikte olanların ihtiyaçlarını karşıladım.
Dizlerinin üstüne düşüp yüksek sesle, “Ya Rab, bu günahı onlara sayma!” Bunu söyledikten sonra gözlerini yaşama kapadı.
Bunun yerine, “Düşmanınız acıkmışsa, ona yemek verin; susamışsa, ona su verin. Böylece onu utandırarak başına yanan korlar yığmış gibi olursunuz.”
Bizi Mesihʼin sevgisinden ne ayırabilir: sıkıntı mı, yoksulluk mu, eziyet mi, açlık mı, elbise yetersizliği mi, tehlike mi, kılıç mı?
Hırsızlık yapan artık çalmasın. Onun yerine elleriyle çalışarak dürüst iş yapsın. Öyle ki, muhtaç insanlara yardım edecek parası olsun.
Çünkü kardeşler, ne kadar çalıştığımızı, ne kadar zahmet çektiğimizi hatırlarsınız. Hiçbirinize yük olmamak için gece gündüz alın teri döktük ve böylece Allahʼın Müjdesiʼni size vaaz ettik.
Hiç kimsenin elinden bedava ekmek yemedik. Tersine, hiçbirinize yük olmayalım diye zahmet çekip uğraştık, gece gündüz çalıştık.
Bunun için çalışıp uğraşıyoruz. Çünkü umudumuzu diri olan Allahʼa bağladık. O, bütün insanların, özellikle iman edenlerin Kurtarıcısıʼdır.
O, sövüldüğü zaman sövgüyle karşılık vermedi. Kendisine acı çektirenleri korkutmaya kalkmadı. Ama davasını, adaletle yargılayan Allahʼa teslim etti.
Doğru olanı yaptığınız için acı çekseniz bile, ne mutlu size! İnsanlar sizi korkutsalar da, “onlardan korkmayın ve yılmayın!”
Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Size sövenlere sövmeyin. Tam tersine, onlara iyilik dileyin. Çünkü Allah sizi bunu yapmaya çağırıyor. O zaman Allahʼtan miras olarak iyilik alacaksınız. Şöyle ki,
Bu sebeple Allahʼın isteğine uydukları için acı çekenler, iyilik yaparak canlarını sözüne sadık olan Yaradanʼa emanet etsinler.
Oysa başmelek Mikail bile, Musaʼnın cesedi hakkında İblisʼle çekişip tartışırken, İblisʼe hakaret etmedi, onu suçlu çıkarmaya cesaret etmedi. Sadece “Cezanı Rab versin!” dedi.