La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




Matta 4:2 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

Ve kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Иса кърк гюн кърк гедже оруч туттуктан сонра аджъктъ.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda açlık duydu.

Ver Capítulo

Inğil Mettanyn tahriri üzre 1883

We kyrk gün, kyrk geğe oruğ tutup, soura ağykti.

Ver Capítulo

Temel Türkçe Tercüme

İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.

Ver Capítulo

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.

Ver Capítulo



Matta 4:2
14 Referencias Cruzadas  

İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horev'e kadar yürüdü.


Musa bulutun içinden dağa çıktı. Kırk gün kırk gece dağda kaldı.


Musa orada kırk gün kırk gece RAB'le birlikte kaldı. Ağzına ne ekmek koydu, ne de su. Antlaşma sözlerini, on buyruğu taş levhaların üzerine yazdı.


İsa sabah erkenden kente dönerken acıkmıştı.


Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız.


Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım, zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.’


Ertesi gün Beytanya'dan çıktıklarında İsa acıkmıştı.


Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı.


‘Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım. Sözlerimi onun ağzından işiteceksiniz. Kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek.


Bir kez daha RAB'bin huzurunda bir şey yemeden, içmeden kırk gün kırk gece yere kapanıp kaldım. Çünkü günah işlemiştiniz; RAB'bin gözünde kötü olanı yaparak O'nu öfkelendirmiştiniz.


“RAB sizi yok edeceğini söylediği için, kırk gün kırk gece O'nun önünde yere kapanıp kaldım.


Daha önce taş levhaları –RAB'bin sizinle yaptığı antlaşmanın levhalarını– almak için dağa çıkmıştım; orada kırk gün, kırk gece kaldım. Ne yedim, ne içtim.