İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horev'e kadar yürüdü.
Matta 4:2 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Иса кърк гюн кърк гедже оруч туттуктан сонра аджъктъ. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Kırk gün kırk gece oruç tuttu. Sonunda açlık duydu. Inğil Mettanyn tahriri üzre 1883 We kyrk gün, kyrk geğe oruğ tutup, soura ağykti. Temel Türkçe Tercüme İsa kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı. |
İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece Tanrı Dağı Horev'e kadar yürüdü.
Musa orada kırk gün kırk gece RAB'le birlikte kaldı. Ağzına ne ekmek koydu, ne de su. Antlaşma sözlerini, on buyruğu taş levhaların üzerine yazdı.
Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız.
Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım, zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.’
Yakup'un kuyusu da oradaydı. İsa, yolculuktan yorulmuş olduğu için kuyunun yanına oturmuştu. Saat on iki sularıydı.
‘Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım. Sözlerimi onun ağzından işiteceksiniz. Kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek.
Bir kez daha RAB'bin huzurunda bir şey yemeden, içmeden kırk gün kırk gece yere kapanıp kaldım. Çünkü günah işlemiştiniz; RAB'bin gözünde kötü olanı yaparak O'nu öfkelendirmiştiniz.
“RAB sizi yok edeceğini söylediği için, kırk gün kırk gece O'nun önünde yere kapanıp kaldım.
Daha önce taş levhaları –RAB'bin sizinle yaptığı antlaşmanın levhalarını– almak için dağa çıkmıştım; orada kırk gün, kırk gece kaldım. Ne yedim, ne içtim.