La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




Markos 9:3 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

Giysileri göz kamaştırıcı bir beyazlığa büründü; yeryüzünde hiçbir çamaşırcının erişemeyeceği bir beyazlıktı bu.

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

Onun esvabı parlak, gayetle ak oldu, ki, yeryüzünde hiç bir çırpıcı onları böyle ağartamaz.

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Гийсилери гьоз камаштъръджъ бир беязлъа бюрюндю; йерйюзюнде хичбир чамашърджънън еришемейеджеи бир беязлъктъ бу.

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Giysileri ışıl ışıl bembeyaz oldu. Yeryüzünde hiçbir çamaşırcının ulaşamayacağı bir beyazlıktı bu.

Ver Capítulo

Temel Türkçe Tercüme

Oʼnun elbiseleri çok parlak bir beyazlığa dönüştü, öyle bir beyazlık ki, dünyadaki hiçbir çamaşırcı bunu beceremezdi.

Ver Capítulo

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Giysileri kar gibi bembeyaz, ışıl ışıl oldu; yeryüzündeki hiçbir çamaşırcı onları öylesine beyazlatamazdı.

Ver Capítulo



Markos 9:3
13 Referencias Cruzadas  

Beni mercanköşkotuyla arıt, paklanayım, Yıka beni, kardan beyaz olayım.


Her Şeye Gücü Yeten, kralları dağıtırken, Sanki Salmon Dağı'na kar yağıyordu.


RAB diyor ki, “Gelin, şimdi davamızı görelim. Günahlarınız sizi kana boyamış bile olsa Kar gibi ak pak olacaksınız. Elleriniz kırmız böceği gibi kızıl olsa da Yapağı gibi bembeyaz olacak.


“Ben bakarken Tahtlar kuruldu, Eskiden beri var Olan yerine oturdu. Giysileri kar gibi beyaz, Başındaki saçlar yün gibi apaktı. Tahtı alev alev, Tekerlekleri kızgın ateş gibiydi.


Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı.


O anda Musa'yla İlyas öğrencilere göründü. İsa'yla konuşuyorlardı.


İsa dua ederken yüzünün görünümü değişti, giysileri şimşek gibi parıldayan bir beyazlığa büründü.


Kornelius, “Üç gün önce bu sıralarda, saat üçte evimde dua ediyordum” dedi. “Birdenbire, parlak giysili bir adam önüme çıkıverdi.


“Sen bunu biliyorsun, efendim” dedim. Bana dedi ki, “Bunlar o büyük sıkıntıdan geçip gelenlerdir. Kaftanlarını Kuzu'nun kanıyla yıkamış, bembeyaz etmişlerdir.


Bundan sonra gördüm ki, her ulustan, her oymaktan, her halktan, her dilden oluşan, kimsenin sayamayacağı kadar büyük bir kalabalık tahtın ve Kuzu'nun önünde duruyordu. Hepsi de birer beyaz kaftan giymişti, ellerinde hurma dalları vardı.