Luka 16:19 - Temel Türkçe Tercüme

¹⁹ “Bir zamanlar zengin bir adam varmış. Mor, ince keten elbiseler giyermiş, bolluk içinde her gün eğlenirmiş.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

¹⁹ “Zengin bir adam vardı. Mor, ince keten giysiler giyer, bolluk içinde her gün eğlenirdi.

Turkish Bible Old Translation 1941

¹⁹ Zengin bir adam vardı, ve o erguvanî ile ince keten giyip her gün zevk ederek yer, içerdi;

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

¹⁹ „Зенгин бир адам вардъ. Мор, индже кетен гийсилер гийер, боллук ичинде хер гюн еленирди.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

¹⁹ “Varlıklı bir adam vardı. Giysileri mor renkte ince ketendendi. Her gün kendisine büyük şölenler düzenlerdi.

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

¹⁹ “Varlıklı bir adam vardı. Mor, ince keten giysiler giyer, zevk içinde her gün yaşardı.

Luka 16:19 Referencias Cruzadas

Markos 15:17

İsaʼya mor renkli bir kaftan giydirdiler ve başına dikenlerden örülmüş bir taç koydular.

Markos 15:20

İsaʼyla alay ettikten sonra üzerinden mor renkli kaftanı çıkarıp kendi elbiselerini giydirdiler. Sonra Oʼnu çarmıha germek için dışarıya çıkardılar.

Luka 15:13

Çok vakit geçmeden, küçük oğul her şeyini toplamış, uzak bir ülkeye yolculuğa çıkmış. Orada çılgınca bir hayat yaşamış, varını yoğunu boşa harcamış.

Luka 16:1

İsa, öğrencilerine şunları da anlattı: “Bir zamanlar zengin bir adam varmış. Malına bakmak için bir yönetici tutmuş. Ama yönetici onun malını oraya buraya savurmuş. Durum adama bildirilmiş.

Luka 16:18

“Her kim karısını boşayıp başka bir kadınla evlenirse, zina işlemiş olur. Her kim kocasından boşanmış bir kadınla evlenirse zina işlemiş olur.”

Luka 16:20

Bir de Lazar adında fakir bir adam varmış. Zengin adamın evinin kapısının önünde bırakılırmış. Bedeni yaralarla doluymuş.

Vahiy 17:4

Kadın mor ve al renkli elbiseler giyinmişti. Altınlarla, değerli taşlarla ve incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle ve fahişeliğinin pislikleriyle dolu altın bir bardak vardı.

Vahiy 18:16

Şöyle diyecekler: “Vay haline, vay! İnce keten, mor ve kırmızı elbiseler giyen, altınlarla, değerli taşlarla ve incilerle süslenen büyük şehir!

Vahiy 18:7

O kendini ne kadar yücelttiyse ve ne kadar dizginsiz hayat yaşadıysa, ona o kadar acı ve keder verin. Çünkü o, yüreğinde şöyle diyor: ‘Ben kraliçe gibi tahtta oturuyorum. Dul kadın değilim. Asla yas tutmayacağım.’