David çocuk için Tanrı’ya yalvardı. David oruç tuttu, içeri girip bütün gece yerde yattı.
Nehemya 1:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Bu sözleri duyduğumda oturup ağladım ve günlerce yas tuttum ve oruç tutup göğün Tanrısı'nın önünde dua ettim, Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Bunları duyunca oturup ağladım, günlerce yas tuttum. Oruç tutup Göklerin Tanrısı'na dua ettim: Turkish Bible Old Translation 1941 Ve vaki oldu ki, bu sözleri işittiğim zaman, oturdum ve ağladım, ve günlerce yas tuttum; ve oruç tuttum, ve göklerin Allahı önünde dua edip dedim: Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Бунларъ дуйунджа отуруп аладъм, гюнлердже яс туттум. Оруч тутуп Гьоклерин Танръсъ'на дуа еттим: Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Bunları duyunca oturup ağladım, günlerce yas tuttum. Oruç tutup Göklerin Tanrısı'na dua ettim: |
David çocuk için Tanrı’ya yalvardı. David oruç tuttu, içeri girip bütün gece yerde yattı.
mademki yüreğin yumuşaktı ve ıssız ve lanetli olacak diye bu yere ve burada oturanlara karşı söylediklerimi duyduğunda, Yahve'nin önünde kendini alçalttın, giysilerini yırttın ve önümde ağladın. Ben de seni duydum' diyor Yahve.
(Çünkü Solomon beş arşın uzunluğunda, beş arşın genişliğinde ve üç arşın yüksekliğinde tunç bir iskele yapmış ve onu avlunun ortasına koymuştu; onun üzerine durdu ve bütün İsrael topluluğunun önünde diz çöktü ve ellerini göğe doğru açtı.)
“Pers kralı Koreş şöyle diyor, ‘Göğün Tanrısı Yahve bana yeryüzünün bütün krallıklarını verdi; ve bana Yahuda'da bulunan Yeruşalem'de kendisi için bir ev yapmamı buyurdu.
Ezra dua edip itirafta bulunurken, ağlayıp Tanrı'nın evinin önünde kendini yere atarken, İsrael'den çok büyük bir topluluk, erkekler, kadınlar ve çocuklardan oluşan bir topluluk onun yanına toplandı; çünkü halk çok acı bir şekilde ağlıyordu.
Bunu duyduğumda, giysimi ve kaftanımı yırttım, saçımı ve sakalımı yoldum, şaşkın şaşkın oturdum.
Akşam sunusunda, yırtılmış giysim ve kaftanımla, kendimi alçaltmaktan kalktım. Dizlerimin üzerine çöktüm ve ellerimi Tanrım Yahve'ye açtım.
O zaman onlara karşılık verip şöyle dedim, “Göğün Tanrısı bizi başarılı kılacak. Bu nedenle, biz, O'nun hizmetkârları olarak kalkıp bina edeceğiz; ama sizin Yeruşalem'de ne bir payınız, ne hakkınız, ne de anılmanız var.”
O zaman kral bana, "Dileğin nedir?" diye sordu. Bunun üzerine göğün Tanrısı'na dua ettim.
Öyle ki, Daniel ve arkadaşları Babil'in diğer bilge adamlarıyla birlikte yok olmasınlar diye, bu sır konusunda göğün Tanrısı'nın merhametini dileyeceklerdi.
Onlara, “Ben İbrani'yim, denizi ve karayı yaratan göklerin Tanrısı Yahve'den korkarım” dedi.