Kenaana oğlu Sidkiya kendine demir boynuzlar yaptı ve şöyle dedi: “Yahve diyor ki, ‘Suriyeliler tükeninceye kadar onları bunlarla iteceksiniz.’”
Daniel 8:4 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Koçun batıya, kuzeye ve güneye doğru ittiğini gördüm. Hiçbir hayvan onun önünde duramıyordu. Onun elinden kurtarabilecek kimse yoktu, ama dilediğine göre yaptı ve kendini büyüttü. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Koçun batıya, kuzeye, güneye doğru boynuz attığını gördüm. Hiçbir hayvan ona karşı koyamıyor, kimse onun elinden kurtaramıyordu. Koç dilediği gibi davrandı ve gitgide güçlendi. Turkish Bible Old Translation 1941 Koçu garba, ve şimale, ve cenuba doğru tos vurmakta gördüm; ve onun önünde hiç bir hayvan duramadı, ve onun elinden kurtaran yoktu; ve dileğine göre yaptı, ve kendini büyüttü. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Кочун батъя, кузейе, гюнейе дору бойнуз аттъънъ гьордюм. Хичбир хайван она каршъ коямъйор, кимсе онун елинден куртарамъйорду. Коч диледии гиби даврандъ ве гитгиде гючленди. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Koçun batıya, kuzeye, güneye doğru boynuz attığını gördüm. Hiçbir hayvan ona karşı koyamıyor, kimse onun elinden kurtaramıyordu. Koç dilediği gibi davrandı ve gitgide güçlendi. |
Kenaana oğlu Sidkiya kendine demir boynuzlar yaptı ve şöyle dedi: “Yahve diyor ki, ‘Suriyeliler tükeninceye kadar onları bunlarla iteceksiniz.’”
Senin sayende düşmanlarımızı devireceğiz. Bize karşı ayaklananları senin adınla ezeceğiz.
“Ey siz Tanrı’yı unutanlar, şimdi şunu iyi tartın, Yoksa sizi parçalarım, kurtaran kimse olmaz.
Kurtaracak kimse yok diye, Aslan gibi canımı parçalamasınlar, Paramparça etmesinler onu.
Çünkü böğürle ve omuzla itiyorsunuz, bütün hastaları dışarılara dağıtıncaya kadar boynuzlarınızla kakıyorsunuz,
Ama ona karşı gelen kendi dileğine göre yapacak ve kimse onun önünde duramayacak. Görkemli ülkede duracak ve yıkım onun elinde olacak.
“Kral dileğine göre yapacak. Kendini yükseltecek ve her ilâhtan daha büyütecek ve ilâhların Tanrısı'na karşı şaşılacak şeyler söyleyecek. Öfke tamamlanıncaya kadar başarılı olacak, çünkü kararlaştırılan şey yapılacaktır.
Ona verdiği büyüklük yüzünden, bütün halklar, uluslar ve diller onun önünde titreyip korktular. Dilediğini öldürdü, dilediğini yaşattı. Dilediğini yükseltti, dilediğini alçalttı.
“İşte, ayıya benzeyen başka bir hayvan, bir ikincisi vardı. Bir yanı üzerine kalktı ve ağzında dişlerinin arasında üç kaburga kemiği vardı. Ona şöyle dediler: ‘Kalk! Çok et ye!’"
Koçun yanına yaklaştığını gördüm ve ona karşı öfkelendi, koça vurdu ve iki boynuzunu kırdı. Koçta onun önünde duracak güç yoktu; onu yere devirdi ve çiğnedi. Koçu onun elinden kurtarabilecek kimse yoktu.
Heybet, sürüsünün ilk doğanına aittir. Onun boynuzları yaban öküzünün boynuzlarıdır. Onlarla bütün halkları dünyanın uçlarına itecek. Onlar Efraim'in on binleridir. Onlar Manaşe'nin binleridir.”