Akşam olunca, bağ sahibi ustabaşına şöyle demiş: ‘İşçileri çağır, onlara gündeliklerini öde. Son tuttuğum kişilerle başla, ilk tuttuklarıma kadar devam et.’
Luka 16:3 - Temel Türkçe Tercüme Yönetici de kendi kendine demiş: ‘Ne yapsam, acaba? Efendim yöneticiliği elimden alıyor. Toprak kazmaya kuvvetim yok, dilencilik yapmaya da yüzüm yok. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 “Kâhya kendi kendine, ‘Ne yapacağım ben?’ dedi. ‘Efendim kâhyalığı elimden alıyor. Toprak kazmaya gücüm yetmez, dilenmekten utanırım. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve kâhya içinden dedi: Efendim kâhyalığı benden alıyor; ne yapayım? Toprak kazmağa gücüm yetmez; dilenmekten utanırım. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап „Кяхя кенди кендине, ‚Не япаджаъм бен?‘ деди. ‚Ефендим кяхялъъ елимден алъйор. Топрак казмая гюджюм йетмез, диленмектен утанъръм. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar “Kâhya içinden, ‘Şimdi ne yapacağım?’ dedi, ‘İşte efendim kâhyalığı benden alıyor. Toprağı kazacak gücüm yok. Dilenmekten utanırım. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) “Kâhya kendi kendine, ‘Efendim kâhyalığı elimden alıyor, ne yapacağım ben? Toprak kazmaya gücüm yok. Dilenmekten de utanırım. |
Akşam olunca, bağ sahibi ustabaşına şöyle demiş: ‘İşçileri çağır, onlara gündeliklerini öde. Son tuttuğum kişilerle başla, ilk tuttuklarıma kadar devam et.’
Eriha kasabasına geldiler. İsa, öğrencileriyle ve büyük bir kalabalıkla birlikte oradan ayrıldı. O sırada Bartimay, yani Timay oğlu, adlı kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu.
O da yöneticiyi çağırmış ona şöyle demiş: ‘Senin hakkında duyduğum bu şeyler nedir? Yaptığın yönetimin hesabını ver. Artık sen yönetici olamazsın.’
Bir de Lazar adında fakir bir adam varmış. Zengin adamın evinin kapısının önünde bırakılırmış. Bedeni yaralarla doluymuş.
Bir gün fakir adam ölmüş. Melekler onu götürüp İbrahimʼin yanına oturtmuşlar. Sonra zengin adam da ölmüş ve gömülmüş.
Ha, buldum! Yöneticilikten atıldığım zaman insanların beni evlerine kabul etmeleri için ne yapacağımı biliyorum.’
Hâkim bir süre yardım etmek istememiş. Ama daha sonra kendi kendine, ‘Ben Allahʼtan korkmuyorum ve insanları saymıyorum’ demiş.
Adamın komşuları ve daha önce dilendiğini görenler şöyle dediler: “Oturup dilencilik yapan adam bu değil mi?”
Doğuştan sakat bir adam oraya getiriliyordu. Bu adamı tapınak avlusuna giren kişilerden para dilenmesi için her gün “Güzel Kapı” denilen avlu kapısının önüne bırakırlardı.
Bazılarınızın aylak yaşadığını işittik. Onlar hiçbir iş yapmadıkları gibi, başkalarının işine de burunlarını sokuyorlarmış.