La Biblia Online

Anuncios


Toda la Biblia A.T. N.T.




Mezmur 46:3 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

Sular kükreyip köpürse, Kabaran deniz dağları titretse bile. Sela

Ver Capítulo

Turkish Bible Old Translation 1941

Suları kükreyip karışsa, Onların kabarması ile dağlar titrese, Biz korkmayız. [Sela

Ver Capítulo

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

Сулар кюкрейип кьопюрсе, Кабаран дениз даларъ титретсе биле. Села

Ver Capítulo

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

Sular kükreyip köpürse, Kabaran deniz dağları titretse bile. Sela

Ver Capítulo

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

Suları kükreyip çalkalansa, Kabaran deniz dağları titretse bile, Biz korkmayız. Selah.

Ver Capítulo



Mezmur 46:3
17 Referencias Cruzadas  

RAB, “Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim” dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi.


‘Buraya kadar gelip öteye geçmeyeceksin, Gururlu dalgaların şurada duracak’ dediğim zaman?


Ölüm iplerine dolanmıştım, Yıkım selleri basmıştı beni,


Sevgilim diyor ki, “Ey Yeruşalim'de yaşayanlar ve Yahuda halkı, lütfen benimle bağım arasında hakem olun!


Dağlar yerinden kalksa, tepeler sarsılsa da Sadakatim senin üzerinden kalkmaz, Esenlik antlaşmam sarsılmaz” Diyor sana merhamet eden RAB.


Dağlara baktım, titriyorlardı, Bütün tepeler sarsılıyordu.


Benden korkman gerekmez mi?” diyor RAB, “Huzurumda titremen gerekmez mi? Ben ki, sonsuza dek geçerli bir kuralla Denize sınır olarak kumu koydum. Deniz sınırı geçemez; Dalgalar kabarsa da üstün gelemez, Kükrese de sınırı aşamaz.


Dağlar O'nun önünde ateş karşısında eriyen balmumu gibi eriyecek, Vadiler, bayır aşağı akan sular gibi yarılacak.


Dağlar RAB'bin önünde titrer, Erir tepeler. Yer sarsılır önünde. Dünya ve üzerinde yaşayanların tümü titrer.


Yağmur yağar, seller basar, yeller eser, eve saldırır; ama ev yıkılmaz. Çünkü kaya üzerine kurulmuştur.


Bütün adalar ortadan kalktı, dağlar yok oldu.


Bundan sonra melek bana, “Şu gördüğün sular –fahişenin kenarında oturduğu sular– halklar, toplumlar, uluslar ve dillerdir” dedi.