Bütün İsrail'de Avşalom kadar yakışıklılığı için övülen kimse yoktu; tepeden tırnağa kusursuz biriydi.
İşaya 1:6 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Bedeniniz tepeden tırnağa sağlıksız, Taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu, Temizlenmemiş, yağla yumuşatılmamış, sarılmamış. Turkish Bible Old Translation 1941 Ayağın tabanından tepeye kadar da kendisinde sağlık yok; ancak yaralar, ve bereler, ve taze kötek çizgileri var; bunlar sıkılmamışlar, ve sarılmamışlar, ve yağla yumuşatılmamışlardır. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Бедениниз тепеден търнаа салъксъз, Тазе дарбе излерийле, яра берейле долу, Темизленмемиш, яла йумушатълмамъш, сарълмамъш. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Bedeniniz tepeden tırnağa sağlıksız, Taze darbe izleriyle, yara bereyle dolu, Temizlenmemiş, yağla yumuşatılmamış, sarılmamış. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Ayak tabanından başa kadar kendisinde hiç sağlık yok; Yalnızca yaralar, bereler ve açık yaralar var. Onlar kapatılmamış, sarılmamışlar, Ya da yağla yumuşatılmamışlar. |
Bütün İsrail'de Avşalom kadar yakışıklılığı için övülen kimse yoktu; tepeden tırnağa kusursuz biriydi.
Sıkıntılı günümde Rab'be yönelir, Gece hiç durmadan ellerimi açarım, Gönlüm avunmaz bir türlü.
RAB halkının kırıklarını sardığı, Vuruşuyla açtığı yaraları iyileştirdiği gün, Ay güneş gibi parlayacak, Güneş yedi kat, yedi günün toplam parlaklığı kadar parlak olacak.”
Neden haykırıyorsun yarandan ötürü? Yaran şifa bulmaz. Suçlarının çokluğu ve sayısız günahın yüzünden Getirdim bunları başına.
“ ‘Yine de bu kenti iyileştirip sağlığa kavuşturacağım. Halkına şifa verecek, bol esenlik, güvenlik içinde yaşamalarını sağlayacağım.
Kuyu suyunu nasıl taze tutuyorsa, Yeruşalim de kötülüğünü öyle taze tutuyor. Şiddet ve yıkım yankılanıyor orada, Karşımda hep hastalık ve yaralar var.
Uğradığın felaketten kurtuluş yok, yaraların ölümcül. Başına gelenleri duyanlar sevinçle el ovuşturuyorlar. Çünkü dinmeyen vahşetinden kim kaçabildi ki?
Ama siz, adıma saygı gösterenler için ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi doğacak. Ve çıkıp ahırdan salınmış buzağılar gibi sıçrayacaksınız.
Adamın yanına gitti, yaralarının üzerine yağla şarap dökerek sardı. Sonra adamı kendi hayvanına bindirip hana götürdü, onunla ilgilendi.