Givon'daki büyük kayanın yanına varınca, Amasa onları karşılamaya geldi. Yoav savaş giysisini giymişti. Giysinin üzerine bir kemer kuşanmış, kemere kınında duran bir kılıç bağlamıştı. Yoav ilerlerken kılıç kınından çıktı.
HÂKİMLER 3:16 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Ehut kendine bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı ve bunu sağ kalçası üzerine, giysisinin altına sakladı. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve Ehud kendisi için bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı; ve onu sağ kalçası üzerine esvabı altında kuşandı. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Ехут кендине бир аршън узунлуунда ики аъзлъ бир кама яптъ ве буну са калчасъ юзерине, гийсисинин алтъна сакладъ. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Ehut kendine bir arşın uzunluğunda iki ağızlı bir kama yaptı ve bunu sağ kalçası üzerine, giysisinin altına sakladı. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Ehud kendine iki ağızlı, bir arşın uzunluğunda bir pala yaptı. Bunu sağ uyluğunda, giysisinin altında kuşandı. |
Givon'daki büyük kayanın yanına varınca, Amasa onları karşılamaya geldi. Yoav savaş giysisini giymişti. Giysinin üzerine bir kemer kuşanmış, kemere kınında duran bir kılıç bağlamıştı. Yoav ilerlerken kılıç kınından çıktı.
Hepsi kılıç kuşanmış, eğitilmiş savaşçı. Gecenin tehlikelerine karşı, Hepsinin kılıcı belinde.
Tanrı'nın sözü diri ve etkilidir, iki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler; yüreğin düşüncelerini, amaçlarını yargılar.
Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.
Ama RAB'be yakarmaları üzerine RAB onlar için Ehut adında bir kurtarıcı çıkardı. Benyaminli Gera'nın oğlu Ehut solaktı. İsrailliler Ehut'un eliyle Moav Kralı Eglon'a haraç gönderdiler.