Adam, “Madem RAB yolumu açtı, beni geciktirmeyin” dedi, “İzin verin, efendime döneyim.”
1. Korintliler 9:12 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 Başkalarının sizden yardım almaya hakları varsa, bizim daha çok hakkımız yok mu? Ama biz bu hakkımızı kullanmadık. Mesih Müjdesi'nin yayılmasına engel olmayalım diye her şeye katlanıyoruz. Turkish Bible Old Translation 1941 Eğer başkaları size hâkimiyette hissedar iseler, biz daha ziyade değil miyiz? Fakat biz bu hâkimiyeti kullanmadık; ancak Mesihin inciline bir mania çıkarmıyalım diye, her şeye katlanıyoruz. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Башкаларънън сизден ярдъм алмая хакларъ варса, бизим даха чок хаккъмъз йок му? Ама биз бу хаккъмъзъ кулланмадък. Месих Мюждеси'нин яйълмасъна енгел олмаялъм дийе хер шейе катланъйоруз. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar Eğer başkaları sizlerden yararlanmaya yetkili sayılıyorsa, bizim yetkimiz daha önemli değil midir? Ne var ki, biz bu yetkiyi kullanmadık. Mesih'in Sevindirici Haberi'ne engel olmayalım diye her güçlüğe göğüs geriyoruz. Temel Türkçe Tercüme Başkalarının sizde hakkı varsa, bizim daha çok hakkımız yok mu? Ama biz bu hakkı kullanmadık. Tam tersine, Mesih Müjdesiʼnin yayılmasına engel olmayalım diye, her şeye katlanıyoruz. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Eğer başkaları sizin üzerinizde bu hakka ortak iseler, biz daha da fazla değil miyiz? Bununla birlikte, biz bu hakkı kullanmadık. Mesih’in Müjdesi’ne hiçbir engel olmayalım diye, her şeye katlanıyoruz. |
Adam, “Madem RAB yolumu açtı, beni geciktirmeyin” dedi, “İzin verin, efendime döneyim.”
Hepsi bir araya gelerek Yeruşalim'e karşı savaşmak ve kentte karışıklık çıkarmak için düzen kurdular.
Vay halinize, ey Yasa uzmanları! Bilgi kapısının anahtarını alıp götürdünüz. Kendiniz bu kapıdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz.”
Aslında birbirinizden davacı olmanız bile sizin için düpedüz yenilgidir. Haksızlığa uğrasanız daha iyi olmaz mı? Dolandırılsanız daha iyi olmaz mı?
Ama ben bu haklardan hiçbirini kullanmış değilim. Bunlar bana sağlansın diye de yazmıyorum. Bunu yapmaktansa ölmeyi yeğlerim. Kimse beni bu övünçten yoksun bırakmayacaktır!
Müjde'yi yayıyorum diye övünmeye hakkım yok. Çünkü bunu yapmakla yükümlüyüm. Müjde'yi yaymazsam vay halime!
Peki, ödülüm nedir? Müjde'yi karşılıksız yaymak ve böylece Müjde'yi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır.
Başkaları için elçi değilsem bile, sizler için elçiyim ya! Rab yolunda elçiliğimin kanıtı sizsiniz.
Övündükleri konuda bize eşit sayılmak isteyen fırsatçılara fırsat vermemek için, yaptığımı yapmaya devam edeceğim.
Aslında sizi köle edenlere, sömürenlere, sizden yararlananlara, büyüklük taslayanlara ya da sizi tokatlayanlara katlanıyorsunuz.
Mesih'in Müjdesi'ni yaymak amacıyla Troas'a geldiğimde Rab'bin işi için bana bir kapı açıldığı halde, kardeşim Titus'u orada bulamadığım için iç huzurum yoktu. Bu nedenle oradakilere veda ederek Makedonya'ya gittim.