Nehemya 5:2 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

² Çünkü aralarından, “Biz, oğullarımız ve kızlarımız çoğuz. Buğday alalım ki, yiyip sağ kalalım” diyenler vardı.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

² Bazıları, “Biz kalabalığız” diyordu, “Oğullarımız, kızlarımız çok. Yaşamak için buğdaya ihtiyacımız var.”

Turkish Bible Old Translation 1941

² Ve diyenler vardı: Biz, oğullarımız ve kızlarımız, çokluğuz; buğday almalıyız ki, yiyelim de sağ kalalım.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

² Базъларъ, „Биз калабалъъз“ дийорду, „Оулларъмъз, къзларъмъз чок. Яшамак ичин будая ихтияджъмъз вар.“

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

² Bazıları, “Biz kalabalığız” diyordu, “Oğullarımız, kızlarımız çok. Yaşamak için buğdaya ihtiyacımız var.”

Nehemya 5:2 Referencias Cruzadas

Tekvin 41:57

Bütün ülkeler tahıl satın almak için Yosef’in yanına, Mısır'a geldiler. Çünkü bütün yeryüzünde kıtlık şiddetliydi.

Tekvin 42:2

“İşte, Mısır'da tahıl olduğunu duydum. Oraya gidin, satın alın ki, yaşayalım ve ölmeyelim.”

Tekvin 43:8

Yahuda, babası İsrael'e, “Çocuğu benimle gönder” dedi, “Sen de biz de çocuklarımız da yaşar ölmeyiz.

Tekvin 47:19

Hem biz hem de toprağımız senin gözlerinin önünde niçin ölelim? Bizi ve toprağımızı ekmek karşılığında satın al, toprağımızla birlikte Firavun'un hizmetkârı olalım. Bize tohum ver ki, yaşayalım, ölmeyelim ve ülke ıssız kalmasın.”

2.KRALLAR 4:1

Peygamber oğullarının eşlerinden bir kadın Elişa'ya feryat edip, "Kocam hizmetkârın öldü. Hizmetkârın Yahve'den korkardı bilirsin. Şimdi alacaklı iki çocuğumu kendisine köle olsunlar diye onları almaya geldi." dedi.

Nehemya 5:3

“Kıtlık nedeniyle buğday alalım diye tarlalarımızı, bağlarımızı ve evlerimizi rehine veriyoruz. ” diyenler de vardı.

Malaki 2:2

Eğer dinlemezseniz ve benim adıma yücelik vermeyi yüreğinize koymazsanız" diyor Ordular Yahvesi, "o zaman üzerinize lanet göndereceğim ve bereketlerinizi lanetleyeceğim. Onları zaten lanetledim, çünkü onu yüreğinize koymuyorsunuz.

Tesniye 23:19

Para faizi olsun, yiyecek faizi olsun, ödünç verilen herhangi bir şeyin faizi olsun, kardeşine faizle ödünç vermeyeceksin.