Çıkış 14:22 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

²² İsrael'in çocukları kuru yerden denizin ortasına girdiler. Sular sağlarında ve sollarında onlara duvar oldu.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

²² İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturdu.

Turkish Bible Old Translation 1941

²² Ve İsrail oğulları kuru yerden denizin ortasına girdiler; ve sular sağlarında ve sollarında onlara duvar oldular.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

²² Исраиллилер куру топрак юзеринде йюрюйерек денизи гечтилер. Сулар саларънда, солларънда онлара дувар олуштурду.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

²² İsrailliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler. Sular sağlarında, sollarında onlara duvar oluşturdu.

Çıkış 14:22 Referencias Cruzadas

2.KRALLAR 2:14

Eliya'nın üzerinden düşen cübbesini aldı, sulara vurdu ve şöyle dedi, “Eliya’nın Tanrısı Yahve nerede?” O da sulara vurunca, sular ikiye ayrıldı ve Elişa karşıya geçti.

2.KRALLAR 2:8

Eliya cübbesini alıp yuvarladı, sulara vurdu; sular bu tarafa ve o tarafa ikiye bölündüler. İkisi de kuru toprak üzerinde karşıya geçtiler.

Nehemya 9:11

Onların önünde denizi ikiye böldün, böylece kuru yerden denizin ortasından geçtiler. Onları kovalayanları da derinliklere, taş gibi büyük sulara attın.

Mezmur 106:9

Kızıldeniz'i de azarladı ve deniz kurudu, Çölden geçermiş gibi onları derinliklerden geçirdi.

Mezmur 136:13

Kızıldeniz'i ikiye bölene; Çünkü sevgi dolu iyiliği Sonsuza dek sürer.

Mezmur 136:14

İsrael'i ortasından geçirene, Çünkü sevgi dolu iyiliği Sonsuza dek sürer.

Mezmur 66:6

Denizi kuru toprağa çevirdi. Onlar ırmağı yürüyerek geçtiler. Orada O’nda sevindik.

Mezmur 74:15

Sen pınarı ve kaynağı fışkırttın. Güçlü ırmakları kuruttun.

Mezmur 78:13

Denizi yardı ve onları içinden geçirdi. Suları yığın gibi durdurdu.

Çıkış 14:29

Ancak İsrael'in çocukları denizin ortasındaki kuru toprakta yürüdüler, sular sağlarında ve sollarında onlara duvar oldu.

Çıkış 15:19

Çünkü Firavun'un atları savaş arabalarıyla ve atlılarıyla birlikte denize girdiler ve Yahve denizin sularını üzerlerine geri getirdi. Ama İsrael'in çocukları denizin ortasındaki kuru yerden yürüdüler.

Çıkış 15:8

Öfkenin soluğuyla sular yığıldılar. Seller yığın gibi dimdik durdu. Derinlikler denizin ortasında dondular.

İşaya 11:15

Yahve Mısır Denizi'nin dilini tümüyle yok edecek; ve kavurucu rüzgârıyla elini Irmak üzerinde sallayacak, onu yedi kola ayıracak ve insanları çarıklarla yürütecek.

İşaya 11:16

Mısır diyarından çıktığı gün İsrael için olduğu gibi, halkının Aşur'dan artakalanları için de bir ana yol olacak.

İşaya 43:16

Denizde yol, ve güçlü sularda yol açan,

İşaya 51:10

Denizi, büyük derinliğin sularını kurutan Sen değil misin? Fidye ile kurtarılanların geçmesi için Denizin derinliklerini kim yol yaptı?

İşaya 63:12

Görkemli kolunu Moşe'nin sağında kim durdurdu? Kim önlerinde suları yararak kendisine sonsuz bir ad yaptı?

İşaya 63:13

Onları bozkırdaki bir at gibi, Derinliklerden, tökezlemeden kim geçirdi?

Sayılar 33:8

Hahirot'un önünden yola çıkıp denizin ortasından çöle doğru ilerlediler. Etam çölünde üç günlük bir yol alıp Mara'da konakladılar.

1. Korintliler 10:1

Kardeşler, atalarımızın hepsinin bulut altında olduğundan ve hepsinin denizden geçtiğinden habersiz kalmanızı istemem.

İbraniler 11:29

İman sayesinde karadan geçermiş gibi Kızıldeniz’den geçtiler. Mısırlılar aynı şeyi yapmaya kalkıştıklarında boğuldular.

Yeşu 3:16

yukarıdan inen sular durdu ve çok uzakta, Saretan'ın yanında olan Adem Kenti'nde, tek bir yığın halinde yükseldi; Araba Denizi'ne, Tuz Denizi'ne doğru inen sular tamamen kesildi. Daha sonra halk Yeriha'nın yakınından geçtiler.

Yeşu 3:17

Yahve'nin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler Yarden'in ortasında kuru zeminde sağlam ayakta duruyorlardı; ve bütün halk tamamen Yarden'i geçinceye kadar bütün İsrael kuru yerden geçti.

Yeşu 4:22

o zaman çocuklarınıza, 'İsrael bu Yarden'den kuru yerden geçti' diye bildireceksiniz.

1.SAMUEL 25:16

Koyunları güderken onlarla birlikteyken, gece gündüz bize duvar oldular.