Biblia Todo Logo
La Biblia Online
- Anuncios -




Vahiy 12:1 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

1 Gökte olağanüstü bir belirti, güneşe sarınmış bir kadın göründü. Ay ayaklarının altındaydı, başında on iki yıldızdan oluşan bir taç vardı.

Ver Capítulo Copiar

Turkish Bible Old Translation 1941

1 VE gökte büyük bir alâmet, güneşle giyinmiş, ve ayakları altında ay, ve başı üzerinde on iki yıldızdan tacı olan bir kadın göründü;

Ver Capítulo Copiar

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

1 Гьокте олаанюстю бир белирти, гюнеше сарънмъш бир кадън гьорюндю. Ай аякларънън алтъндайдъ, башънда он ики йълдъздан олушан бир тач вардъ.

Ver Capítulo Copiar

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

1 Gökte büyük bir belirti göründü. Güneşi kuşanmış bir kadının ayaklarının altında ay, başında on iki yıldızdan bir taç vardı.

Ver Capítulo Copiar

Temel Türkçe Tercüme

1 Gökte olağanüstü bir işaret, güneşe sarınmış bir kadın göründü. Ay onun ayaklarının altındaydı. Başında on iki yıldızdan yapılmış bir taç vardı.

Ver Capítulo Copiar

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

1 Gökte büyük bir belirti görüldü: Güneşe sarınmış bir kadın, ayaklarının altında ay ve başında on iki yıldızdan oluşan bir taç vardı.

Ver Capítulo Copiar




Vahiy 12:1
35 Referencias Cruzadas  

Ama Babil önderlerinin ülkede gerçekleştirilen belirtiyi araştırmak için gönderdiği elçiler gelince, Tanrı Hizkiya'yı denemek ve aklından geçenlerin hepsini öğrenmek için onu bıraktı.


Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün. Gökleri bir çadır gibi geren,


Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır. Lütuf ve yücelik sağlar; Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez.


Kimdir bu kadın? Şafak gibi beliren, Ay kadar güzel, Güneş kadar parlak, Sancak açmış bir ordu kadar görkemli.


RAB'de büyük sevinç bulacağım, Tanrım'la yüreğim coşacak. Çünkü çelenkle süslenmiş güvey gibi, Takılarını kuşanmış gelin gibi, Bana kurtuluş giysisini giydirdi, Beni doğruluk kaftanıyla örttü.


RAB'bin elinde güzellik tacı, Tanrın'ın elinde krallık sarığı olacaksın.


O gün Tanrıları RAB Sürüsü olan halkını kurtaracak. O'nun ülkesinde taç mücevherleri gibi parlayacaklar.


Ama siz, adıma saygı gösterenler için ışınlarıyla şifa getiren doğruluk güneşi doğacak. Ve çıkıp ahırdan salınmış buzağılar gibi sıçrayacaksınız.


Bunun üzerine bazı din bilginleri ve Ferisiler, “Öğretmenimiz, senden doğaüstü bir belirti görmek istiyoruz” dediler.


“O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.


Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak.


“Güneşte, ayda ve yıldızlarda belirtiler görülecek. Yeryüzünde uluslar denizin ve dalgaların uğultusundan şaşkına dönecek, dehşete düşecekler.


Gelin kiminse, güvey odur. Ama güveyin yanında duran ve onu dinleyen dostu onun sesini işitince çok sevinir. İşte benim sevincim böylece tamamlandı.


Yukarıda, gökyüzünde harikalar yaratacağım. Aşağıda, yeryüzünde belirtiler, Kan, ateş ve duman bulutları görülecek.


Rab İsa Mesih'i kuşanın. Benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.


Tanrı insanları İsa Mesih'e olan imanlarıyla aklar. Bunu, iman eden herkes için yapar. Hiç ayrım yoktur.


Sizler için tanrısal bir kıskançlık duyuyorum. Çünkü sizleri el değmemiş kız gibi tek ere, Mesih'e sunmak üzere nişanladım.


Vaftizde Mesih'le birleşenlerinizin hepsi Mesih'i giyindi.


Oysa göksel Yeruşalim özgürdür, annemiz odur.


Bana gelince, Rabbimiz İsa Mesih'in çarmıhından başka bir şeyle asla övünmem. O'nun çarmıhı aracılığıyla dünya benim için ölüdür, ben de dünya için.


Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum.


Sağ elimde gördüğün yedi yıldızla yedi altın kandilliğin sırrına gelince, yedi yıldız yedi kilisenin melekleri, yedi kandillikse yedi kilisedir.”


Ardından Tanrı'nın gökteki tapınağı açıldı, tapınakta O'nun Antlaşma Sandığı göründü. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı, şiddetli bir dolu fırtınası koptu.


Ardından gökte başka bir belirti göründü: Yedi başlı, on boynuzlu, kızıl renkli büyük bir ejderhaydı bu. Yedi başında yedi taç vardı.


Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrı'nın öfkesi bu belalarla son buluyordu.


Kenti çevreleyen surların on iki temel taşı bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu'nun on iki elçisinin adları yazılıydı.


Aydınlanmak için kentin güneş ya da aya gereksinimi yoktur. Çünkü Tanrı'nın görkemi onu aydınlatıyor. Kuzu da onun çırasıdır.


Síguenos en:

Anuncios


Anuncios


¡Síguenos en WhatsApp! Síguenos