Pesah kurbanını kurala göre ateşte kızarttılar. Kutsal sunuları tencerelerde, kazanlarda ve tavalarda haşladılar ve çabucak bütün halk çocuklarına götürdüler.
Çıkış 12:8 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) O gece ateşte kızartılmış eti mayasız ekmekle yiyecekler. Onu acı otlarla yiyecekler. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 O gece ateşte kızartılmış et mayasız ekmek ve acı otlarla yenmelidir. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve o gece ateşte kebap olmuş eti ve mayasız ekmek yiyecekler; onu acı otlarla yiyecekler. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап О гедже атеште къзартълмъш ет маясъз екмек ве аджъ отларла йенмелидир. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar O gece ateşte kızartılmış et mayasız ekmek ve acı otlarla yenmelidir. |
Pesah kurbanını kurala göre ateşte kızarttılar. Kutsal sunuları tencerelerde, kazanlarda ve tavalarda haşladılar ve çabucak bütün halk çocuklarına götürdüler.
Su gibi dökülüyorum. Bütün kemiklerim eklemlerinden çıktı. Yüreğim balmumu gibi, İçimde eriyor.
Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç işi gibi ağır işlerle yaşamlarını zehir ettiler, onları acımasızca hizmet ettirdiler.
Onu ne çiğ, ne de suda haşlanmış yiyin, yalnızca başı, bacakları ve iç kısımlarıyla birlikte ateşte kızarmış olarak yiyin.
Moşe halka şöyle dedi: "Mısır'dan, esaret evinden çıktığınız bu günü hatırlayın. Çünkü Yahve elinin gücüyle sizi bu yerden çıkardı. Mayalı ekmek yenilmeyecek.
Yedi gün boyunca mayasız ekmek yenilecek ve sende mayalı ekmek görülmeyecek. Bütün sınırlarında, sende maya görülmeyecek.
"Kurbanımın kanını mayalı ekmekle sunmayacaksın. Bayramımın yağı bütün gece sabaha kadar kalmayacak.
"Kurbanımın kanını mayalı ekmekle sunmayacaksın. Pesah Bayramı kurbanı sabaha bırakılmayacak."
Yine de onu ezmek Yahve'yi hoşnut etti. Ona acı çektirdi. Onun canını günah sunusu yaptığında, Kendi soyunu görecektir. Günlerini uzatacak, Yahve'nin isteği de onun elinde başaracaktır.
Mayalı şükran kurbanı sunun, Ve Gönülden sunuları duyurun ve bunlarla övünün; Çünkü bu sizi hoşnut eder, ey İsrael'in çocukları,” diyor Efendi Yahve.
O zaman, Yeşua’nın kendilerine ekmek mayasından değil, ama Ferisiler’in ve Sadukiler’in öğretisinden sakının dediğini anladılar.
Onlar yemek yerken Yeşua eline ekmek aldı, onun için şükredip ekmeği parçaladı. Öğrencilerine verip şöyle dedi: “Alın, yiyin; bu benim bedenimdir.”
Siz de bizi ve Efendi’yi örnek aldınız. Karşılaştığınız büyük sıkıntılara karşın, Kutsal Ruh’un sevinciyle sözü kabul ettiniz.