Allahʼın gökteki tapınağı açıldı. Tapınağındaki antlaşma sandığı gözüktü. O zaman şimşekler çaktı ve gök gürlemesinin gümbürtüleri işitildi. Deprem ve korkunç bir dolu fırtınası oldu.
Vahiy 16:21 - Temel Türkçe Tercüme Gökten insanların üzerine büyük dolu taneleri yağdı. Dolu tanelerinin her biri yaklaşık kırk kilo ağırlığındaydı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Allahʼa hakaret ettiler. Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008 İnsanların üzerine gökten tanesi yaklaşık kırk kilo ağırlığında iri dolu yağdı. Dolu belası öyle korkunçtu ki, insanlar bu yüzden Tanrı'ya küfrettiler. Turkish Bible Old Translation 1941 Ve gökten insanlar üzerine sanki bir talant ağırlığında büyük dolu yağdı; insanlar da dolu belâsından Allaha küfrettiler; çünkü onun belâsı gayet büyüktü. Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап Инсанларън юзерине гьоктен танеси яклашък кърк кило аърлъънда ири долу ядъ. Долу беласъ ьойле коркунчту ки, инсанлар бу йюзден Танръ'я кюфреттилер. Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar İnsanların üzerine gökten talant ağırlığında iri dolu yağdı. Dolunun yol açtığı sıkıntı öylesine büyüktü ki, bu yüzden Tanrı'ya sövdüler. Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC) Gökten insanların üzerine kırk kilo ağırlığında iri dolu taneleri yağdı. Dolu belası yüzünden insanlar Tanrı’ya küfrettiler. Çünkü bu bela aşırı biçimde şiddetliydi. |
Allahʼın gökteki tapınağı açıldı. Tapınağındaki antlaşma sandığı gözüktü. O zaman şimşekler çaktı ve gök gürlemesinin gümbürtüleri işitildi. Deprem ve korkunç bir dolu fırtınası oldu.
Duydukları acılar ve yaraları yüzünden gökten hüküm süren Allahʼa hakaret ettiler. Yaptıkları kötülüklerden tövbe etmediler.
İnsanlar da korkunç sıcakta kavruldular. Bu belalara izin veren Allahʼın adına hakaret ettiler. Tövbe etmediler, Allahʼı yüceltmediler.
Birinci melek borazanını çaldı. O zaman kanla karışık ateş ve dolu meydana geldi. Bunlar yeryüzüne atıldı ve yeryüzünün üçte biri yandı. Ağaçların üçte biri ve bütün yeşil otlar yandı.