Vahiy 14:15 - Temel Türkçe Tercüme

¹⁵ Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle şöyle dedi: “Orağını salla ve biç! Çünkü biçme saati geldi ve yerin ekini artık olgunlaştı.”

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

¹⁵ Tapınaktan çıkan başka bir melek bulutun üzerinde oturana yüksek sesle bağırdı: “Orağını uzat ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ekini olgunlaşmış bulunuyor.”

Turkish Bible Old Translation 1941

¹⁵ Ve mabetten başka bir melek çıktı, bulut üzerinde oturana büyük sesle: Orağını gönder ve biç; çünkü biçmek saati geldi; çünkü yerin hasadı olgundur, diye çağırdı.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

¹⁵ Тапънактан чъкан башка бир мелек булутун юзеринде отурана йюксек сесле баърдъ: „Ораънъ узат ве бич! Бичме саати гелди. Чюнкю йерин екини олгунлашмъш булунуйор.“

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

¹⁵ Tapınaktan başka bir melek çıktı, bulutun üzerinde oturana gür sesle bağırdı: “Orağını sal ve biç! Çünkü hasat zamanı geldi, yeryüzünün biçilecek ürünü olgunlaştı.”

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

¹⁵ Tapınaktan başka bir melek çıktı ve bulutun üzerinde oturana yüksek sesle, “Orağını gönder ve biç! Biçme saati geldi. Çünkü yerin ürünü olgunlaştı” dedi.

Vahiy 14:15 Referencias Cruzadas

Matta 13:30

Bırakın, biçme vaktine kadar ikisi yan yana büyüsün. Biçme vakti gelince orakçılara, “Önce yabani otları toplayın, ve yakmak için onları demet yapın. Ekinleri ise, ambarıma toplayın” diyeceğim.’ ”

Matta 13:39

Onları eken düşman İblisʼtir. Biçme zamanı dünyanın sonudur. Orakçılar da meleklerdir.

Matta 23:32

O halde durmayın, atalarınızın başlattığı işi bitirin.

Markos 4:29

Ekinler olgunlaşınca, adam hemen orak salar, çünkü artık harman vakti gelmiştir.”

1. Selanikliler 2:16

Çünkü diğer milletlere vaaz etmemize engel oluyorlar. Onların kurtuluşa kavuşmasını istemiyorlar. Böylece hep günahlarına günah katıyorlar. Ama artık Allahʼın öfkesine uğradılar.

Vahiy 11:19

Allahʼın gökteki tapınağı açıldı. Tapınağındaki antlaşma sandığı gözüktü. O zaman şimşekler çaktı ve gök gürlemesinin gümbürtüleri işitildi. Deprem ve korkunç bir dolu fırtınası oldu.

Vahiy 13:12

İkinci canavar, birinci canavarın bütün yetkisini onun adına kullanır. Yeryüzünü ve orada oturanları ölümcül yarası iyileşmiş birinci canavara tapmaya zorlar.

Vahiy 14:14

Sonra beyaz bir bulut gördüm. Bulutun üstünde insana benzeyen biri oturuyordu. Başında altın bir taç, elinde keskin bir orak vardı.

Vahiy 14:16

Bulutun üzerinde oturan, orağını yerin üzerine salladı, yerin ekini biçildi.

Vahiy 14:17

Sonra gökteki tapınaktan başka bir melek çıktı. Onun da keskin bir orağı vardı.

Vahiy 14:18

Kurban yerinden başka bir melek de çıktı. Bu melek ateşin üzerinde yetkiliydi. Keskin orağı olana yüksek sesle şöyle dedi: “Keskin orağını salla ve yerin asmasının salkımlarını topla. Çünkü üzümleri olgunlaştı.”

Vahiy 15:6

Tapınaktan yedi belayı taşıyan yedi melek çıktı. Tertemiz ve parlak keten elbiseler giymişlerdi. Göğüslerine altın kuşaklar sarmışlardı.

Vahiy 16:17

Yedinci melek tasını havaya boşalttı. O zaman Tapınaktaki tahttan gür bir ses çıktı. Ses, “Tamam oldu!” dedi.

Vahiy 6:10

Yüksek sesle feryat edip şöyle dediler: “Ey Efendimiz, sen kutsal ve doğrusun. Daha ne zamana kadar bekleyeceksin? Yeryüzünde oturanları cezalandır, dökülen kanımızın intikamını al!”