Vahiy 10:11 - Temel Türkçe Tercüme

¹¹ Bana şöyle dediler: “Yine birçok halk, millet, dil ve kral hakkında peygamberlik etmen lazım.”

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

¹¹ Sonra bana şöyle dendi: “Yine birçok halk, ulus, dil ve kralla ilgili olarak peygamberlikte bulunmalısın.”

Turkish Bible Old Translation 1941

¹¹ Ve bana dediler: Çok kavmlar ve milletler ve diller ve kırallar hakkında peygamberlik etmen gerektir.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

¹¹ Сонра бана шьойле денди: „Йине бирчок халк, улус, дил ве кралла илгили оларак пейгамберликте булунмалъсън.“

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

¹¹ Bana, “Sen yine halklar, uluslar, diller, birçok hükümranlarla ilgili peygamberlik etmelisin” dediler.

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

¹¹ Bana, “Birçok halk, ulus, dil ve kral hakkında yine peygamberlik etmelisin” dediler.

Vahiy 10:11 Referencias Cruzadas

Vahiy 10:10

Meleğin elinden küçük tomarı alıp yedim. Ağzıma bal gibi tatlı geldi. Ama onu yuttuğumda midem acılaştı.

Vahiy 11:1

Bana ölçmek için değneğe benzeyen bir ölçme çubuğu verildi ve şöyle denildi: “Haydi, Allahʼın tapınağını ve kurban yerini ölç, orada tapınanları say!

Vahiy 11:9

Bütün halklardan, oymaklardan, dillerden ve milletlerden insanlar üç buçuk gün onların cesetlerine bakacaklar. Cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler.

Vahiy 14:6

Sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara, her millete, oymağa, dile ve halka sonsuza kadar geçerli olan Müjdeʼyi getiriyordu.

Vahiy 17:10

Krallardan beşi öldü, biri şu anda duruyor, öbürü henüz gelmedi. Gelince, kısa bir süre kalması lazım.

Vahiy 17:12

Gördüğün on boynuz on kraldır, ama krallıklarını henüz almadılar. Canavarla birlikte bir saat krallık etmek için izin alacaklar.

Vahiy 17:15

Sonra melek bana şöyle dedi: “Gördüğün sular, yani fahişenin yanında oturduğu sular, halklar ve topluluklardır, milletler ve dillerdir.

Vahiy 5:9

Yeni bir ilahi söylüyorlardı: “Tomarı almaya ve mühürlerini açmaya layıksın. Çünkü kesilmiştin. Kendi kanınla her oymaktan, her dilden, her halktan ve her milletten insanları satın alıp Allahʼa getirdin.