Çıkış 28:18 - Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

¹⁸ ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;

Turkish Bible Old Translation 1941

¹⁸ ve ikinci sıra, kızıl yakut, safir, ve beyaz akik;

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

¹⁸ икинджи сърада фирузе, ладживертташъ, айташъ;

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

¹⁸ ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;

Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

¹⁸ ve ikinci sırada firuze, safir ve zümrüt;

Çıkış 28:18 Referencias Cruzadas

Eyub 28:16

Ona Ofir altınıyla, değerli oniksle, Laciverttaşıyla değer biçilmez.

Eyub 28:6

Kayalarından laciverttaşı çıkar, Yüzeyi altın tozunu andırır.

Çıkış 24:10

İsrail'in Tanrısı'nı gördüler. Tanrı'nın ayakları altında laciverttaşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu.

Çıkış 28:17

Üzerine dört sıra taş yuvası kak. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt;

Çıkış 28:19

üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist;

Çıkış 39:11

ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;

EZGİLER EZGİSİ 5:14

Elleri, üzerine sarı yakut kakılmış altın çubuklar, Gövdesi laciverttaşıyla süslenmiş cilalı fildişi.

Yeremya 17:1

“Yahuda'nın günahı demir kalemle yazıldı; Yüreklerinin levhaları, Sunaklarının boynuzları üzerine Elmas uçlu aletle oyuldu.

HEZEKİEL 1:26

Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.

HEZEKİEL 10:1

Baktım, Keruvlar'ın* başı üzerindeki kubbenin üzerinde laciverttaşından tahta benzer bir nesne gördüm.

HEZEKİEL 27:16

Sende çok çeşit ürün olduğundan, Edom seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık Sana firuze, mor kumaş, işlemeli giysiler, İnce keten, mercan, yakut verdiler.

HEZEKİEL 28:13

Sen Tanrı'nın bahçesi Aden'deydin. Yakut, topaz, aytaşı, Sarı yakut, oniks, yeşim, Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşla bezenmiştin. Kakma ve oyma işlerin hep altındandı. Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı.

Vahiy 4:3

Tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. Zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.