Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yunus 1:5 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

5 O zaman gemiciler korktular ve her adam kendi ilâhına feryat etti. Gemiyi hafifletmek için gemideki yükü denize attılar. Ama Yona geminin en iç kısmına inmişti, yatmış ve derin uykuya dalmıştı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

5 Gemiciler korkuya kapıldı, her biri kendi ilahına yalvarmaya başladı. Gemiyi hafifletmek için yükleri denize attılar. Yunus ise teknenin ambarına inmiş, yatıp derin bir uykuya dalmıştı.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

5 Gemiciler korktular, her biri kendi ilâhına feryat etti; ve kendilerine hafiflik olsun diye gemide olan şeyleri denize attılar. Yunus ise, geminin dip ambarına inmişti; ve yatıp derin uykuya dalmıştı.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

5 Гемиджилер коркуя капълдъ, хер бири кенди илахъна ялвармая башладъ. Гемийи хафифлетмек ичин йюклери денизе аттълар. Йунус исе текненин амбаръна инмиш, ятъп дерин бир уйкуя далмъштъ.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

5 Gemiciler korkuya kapıldı, her biri kendi ilahına yalvarmaya başladı. Gemiyi hafifletmek için yükleri denize attılar. Yunus ise teknenin ambarına inmiş, yatıp derin bir uykuya dalmıştı.

باب دیکھیں کاپی




Yunus 1:5
22 حوالہ جات  

Kendilerine verilen boğayı alıp hazırladılar ve sabahtan öğlene kadar Baal'ın adını çağırdılar, "Ey Baal, bizi duy!" dediler. Ama ne bir ses vardı, ne de kimse yanıt verdi. Yaptıkları sunağın etrafında sıçradılar.


Ama kendine yaptığın ilâhların nerede? Sıkıntılı zamanınızda sizi kurtarabilirlerse, kalksınlar. Çünkü kentlerinin çokluğu kadar ilâhların var, Ey Yahuda.


“Toplanın da gelin. Ey uluslardan kaçmış olan sizler, bir arada yaklaşın. Oyma suret odununu taşıyanların, Kurtaramayan bir ilâha dua edenlerin bilgisi yoktur.


Bir mağaranın bulunduğu yol kenarındaki koyun ağıllarına geldi; ve Saul ihtiyacını gidermek için içeri girdi. Şimdi David ve adamları mağaranın en iç kısımlarında kalıyorlardı.


Onu dizlerinin üzerinde uyuttu; ve bir adam çağırıp başının yedi örgüsünü tıraş ettirdi; ve ona eziyet etmeye başladı ve gücü ondan gitti.


Yeterince yedikten sonra buğdayı denize atıp gemiyi hafiflettiler.


O zaman öğrencilerin yanına gelerek, “Hâlâ uyuyor ve dinleniyor musunuz? İşte, saat yaklaştı ve İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor.


Yine geldi ve onları uyurken buldu. Gözleri ağırlaşmıştı.


Güvey geç kalınca, hepsini uyku bastı ve uyudular.


O zaman adamlar Yahve'den çok korktular; ve Yahve'ye kurban kestiler ve adaklar adadılar.


Bu yüzden Yahve'ye feryat edip, “Sana yalvarıyoruz, ey Yahve, sana yalvarıyoruz, bu adamın canından dolayı ölmeyelim, suçsuz kanı üzerimize yükleme; çünkü sen, ey Yahve, hoşnut olduğun gibi öyle yaptın.” dediler.


Gemi kaptanı yanına gelip, “Neyin var senin, ey uyuyan adam? Kalk, Tanrın'a feryat et! Belki senin Tanrın bizi fark eder de yok olmayız.” dedi.


Yürekleriyle bana feryat etmediler, Yatakları üzerinde uluyorlar. Buğday ve yeni şarap için toplanıyorlar. Benden yüz çeviriyorlar.


Şeytan Yahve'ye yanıt verip, "Deri yerine deri" dedi. "Evet, insan yaşamı için nesi varsa verir.


Çünkü O buyruk verir, fırtına rüzgârını kaldırır, Denizin dalgalarını yükseltir.


Şimşek ve dolu, kar ve bulutlar, O’nun sözünü yerine getiren kasırga,


Aramanın zamanı var, Kaybetmenin de zamanı var; Tutmanın zamanı var, Atmanın da zamanı var;


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات