Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Yeremya 6:26 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

26 Ey kalkımın kızı, çula sarın ve külde yuvarlan! Biricik oğul için yas tutar gibi, en acı ağıtla dövün, çünkü yok edici ansızın üzerimize gelecek.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

26 Ey halkım, çula sarın, Kül içinde yuvarlan. Biricik oğul için yas tutar gibi Acı acı dövün. Çünkü yok edici ansızın gelecek üzerimize.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

26 Ey kavmım kızı, çul kuşan, ve külde kıvran; biricik oğlun yası gibi yas tutup acı acı dövün; çünkü harap edici üzerimize ansızın gelecek.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

26 Ей халкъм, чула сарън, Кюл ичинде йуварлан. Бириджик оул ичин яс тутар гиби Аджъ аджъ дьовюн. Чюнкю йок едиджи ансъзън геледжек юзеримизе.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

26 Ey halkım, çula sarın, Kül içinde yuvarlan. Biricik oğul için yas tutar gibi Acı acı dövün. Çünkü yok edici ansızın gelecek üzerimize.

باب دیکھیں کاپی




Yeremya 6:26
42 حوالہ جات  

Bunun için çul giyin, ağıt yak, dövün. Çünkü Yahve'nin kızgın öfkesi bizden dönmedi.


Gelin şimdi ey zenginler, başınıza gelecek sefaletlerden ötürü feryat edip ağlayın.


Kederlenin, yas tutup ağlayın. Gülüşünüz yasa, sevinciniz üzüntüye dönüşsün.


Kentin kapısına yaklaştıklarında işte, ölmüş olan biri çıkarılıyordu; annesinin biricik oğluydu, kadın da bir duldu. Kent halkından büyük bir kalabalık kadınla birlikteydi.


Bayramlarınızı yasa, Ve bütün ezgilerinizi ağıta çevireceğim; Ve bütün bedenlerinize çul kuşandıracağım, Ve her başın saçını yolduracağım. Onu biricik oğul için tutulan yas gibi, Ve sonunu acı bir gün gibi yapacağım.


Merhametli kadınların elleri kendi çocuklarını kaynattı. Onlar halkım kızının yıkımında yiyecekleri oldular.


Çünkü halkım kızının suçu, El değmeden bir anda yıkılan Sodom'un günahından daha büyüktür.


Çakallar bile memelerini verir, Yavrularını emzirirler. Ama halkım kızı, Çöldeki devekuşları gibi acımasız oldu.


Halkımın kızının yıkımı yüzünden, Gözüm su ırmaklarıyla akıyor.


Yaş dökmekten gözlerim tükendi. Yüreğim sıkıntılı. Halkımın kızının yıkımı yüzünden Ciğerim yere döküldü, Çünkü çocuklar ve emziktekiler kentin sokaklarında bayılmakta.


“Bunlardan dolayı ağlıyorum. Gözüm, gözüm yaşlar akıtıyor, Çünkü canımı ferahlatacak olan tesellici benden uzak. Çocuklarım harap oldu, Çünkü düşman galip geldi.”


Geceleyin acı acı ağlıyor. Gözyaşları yanaklarında. Bütün sevgilileri arasında Onu teselli eden yok. Bütün dostları ona hainlik etti. Ona düşman oldular.


Dul kadınları deniz kumundan daha çok çoğaldı. Onlara, genç adamların anası üzerine öğleyin yok ediciyi getirdim. Ansızın onun üzerine sıkıntı ve dehşetleri düşürdüm.


“Onlara şu sözü söyleyeceksin: '"Gözlerim gece gündüz yaş akıtsın, Ve durmasın; Çünkü halkımın el değmemiş kızı büyük bir yarıkla, Çok ağır bir yarayla kırıldı.


Ama eğer dinlemezseniz, Canım gururunuz için gizlice ağlayacak. Gözüm acı acı ağlayacak, Ve gözyaşı dökecek, Çünkü Yahve'nin sürüsünü sürgün ettiler.


Yıkıcılar çöldeki bütün çıplak tepeler üzerine geldiler; Çünkü Yahve'nin kılıcı ülkenin bir ucundan öbür ucuna kadar yiyip bitiriyor. Hiçbir bedenin esenliği yok.


Dağlar için ağlayıp yas tutacağım, Çölün otlakları için ağıt yakacağım, Çünkü yandılar, öyle ki kimse geçmiyor; İnsanlar sürü sesini duyamıyor. Hem gökyüzünün kuşları hem de hayvanlar kaçıp gittiler.


Halkımın kızının yarasından yaralandım. Yas tutuyorum. Dehşet beni yakaladı.


İşte, halkımın kızının çok uzak bir ülkeden feryadının sesi: "Yahve Siyon'da değil mi? Kralı orada değil mi?" “Neden oyma suretleriyle ve yabancı putlarla beni öfkelendirdiler?”


Halkımın yaralarını da yüzeysel olarak iyileştirdiler, Esenlik olmadığı halde, ‘Esenlik, esenlik!’ dediler.


Yıkım üstüne yıkım kararlaştırıldı, çünkü bütün ülke harap oldu. Çadırlarım ansızın yıkıldı, perdelerim bir anda gitti.


O zaman bu halka ve Yeruşalem'e denilecek, "Çöldeki çıplak tepelerden halkımın kızına doğru sıcak bir rüzgâr esiyor, savurmak ya da temizlemek için değil.


Titreyin, ey siz rahat kadınlar! Sıkıntı çekin, ey kaygısızlar! Kendinizi soyun, Kendinizi çıplak edin, belinize çul sarının.


bu nedenle bu kötülük sizin için yıkılmaya hazır bir yarık gibi olacak, yüksek duvarda dışa doğru kabarmış, yıkılışı birden ve ansızın olur.


O gün Efendi, Ordular Yahvesi ağlayışa, yasa, kelliğe ve çul giyinmeye çağırdı;


Bu nedenle, "Gözünüzü benden uzaklaştırın" dedim. "Acı acı ağlayacağım. Halkımın kızının yıkımından dolayı beni avutmaya çalışmayın.


Gidip karşıda bir ok atımı kadar uzakta oturdu. Çünkü, “Çocuğun ölümünü görmeyeyim” dedi. Karşıda oturup yüksek sesle ağladı.


İyov kendini kazımak için bir çömlek parçası aldı ve kül içinde oturdu.


Keşke, başım sular, Gözlerim gözyaşı pınarı olsa da, Halkımın kızının öldürülmüş olanları için Gece gündüz ağlasam!


Sen üzerlerine ansızın bir ordu getirince, Evlerinden çığlık duyulsun; Çünkü beni tutmak için çukur kazdılar, Ve ayaklarım için gizli tuzaklar.


Dişlerimi çakıl taşlarıyla kırdı. Üzerimi külle örttü.


Bu haber Ninova Kralı'na ulaştı; tahtından kalktı, kaftanını çıkardı, çula sarındı ve küle oturdu.


Kulaklarında dehşet sesleri vardır. Bollukta yıkıcı onun üzerine gelir.


Öyle olacak ki, hoş koku yerine çürük koku; Kemer yerine ip; biçimli saç yerine kellik; Kaftan yerine çul; ve güzellik yerine dağlanma olacak.


Çünkü Yahve şöyle diyor: “Titreme sesi duyduk; Korku sesi, esenlik sesi değil.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات