Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




VAİZ 4:1 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

1 Sonra döndüm ve güneş altında yapılan bütün baskıları gördüm. İşte, ezilenlerin gözyaşları ve onları teselli eden yoktu. Ve onları ezenlerin yanında güç vardı; ama onları avutan yoktu.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

1 Güneşin altında yapılan baskılara bir daha baktım, Ezilenlerin gözyaşlarını gördüm; Avutanları yok, Güç ezenlerden yana, Avutanları yok.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

1 VE ben döndüm, ve güneş altında yapılan bütün işkenceleri gördüm; ve işte, ezilenlerin gözyaşları! ve onları teselli eden yok; ve onları ezenler tarafından zorbalık! ve onları teselli eden yok.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

1 Гюнешин алтънда япълан баскълара бир даха бактъм, Езиленлерин гьозяшларънъ гьордюм; Авутанларъ йок, Гюч езенлерден яна, Авутанларъ йок.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

1 Güneşin altında yapılan baskılara bir daha baktım, Ezilenlerin gözyaşlarını gördüm; Avutanları yok, Güç ezenlerden yana, Avutanları yok.

باب دیکھیں کاپی




VAİZ 4:1
51 حوالہ جات  

Dahası güneşin altında, adaletin yerinde kötülük olduğunu gördüm; ve doğruluğun yerinde, o kötülük oradaydı.


Eğer bir bölgede yoksulların ezildiğini, adaletin ve doğruluğun zorla ortadan kaldırıldığını görürsen, bu şeye şaşma. Çünkü bir görevliyi, daha üstü gözetler, onların da üzerinde görevliler vardır.


Çünkü Ordular Yahvesi'nin bağı İsrael'in evidir, Yahuda halkı da onun hoş fidanıdır. Adaleti aradı ama işte, zorbalık, doğruluğu aradı ama işte, sıkıntı feryadı.


Bakın, tarlalarınızı biçen işçilerin hileyle alıkoyduğunuz ücretleri haykırıyor. Orakçıların feryatları Orduların Efendisi’nin kulaklarına ulaştı.


Ama bütün bunlar, peygamberlerin yazıları yerine gelsin diye oldu.” O zaman bütün öğrenciler Yeşua’yı bırakıp kaçtı.


Yargı için size yaklaşacağım. Ben büyücülere, zina edenlere, yalan yere ant içenlere, ücretinde ücretliye, dul kadına ve yetime gaddarlık edenlere, yabancının hakkını gasp edenlere ve benden korkmayanlara karşı hızlı tanık olacağım” diyor Ordular Yahvesi.


Kirliliği eteklerindeydi. Kendi sonunu hatırlamadı. Bu yüzden aşağı inmesi şaşılacak şeydi. Teselli edeni yok. “Ey Yahve, sıkıntımı gör; Çünkü düşman kendini yüceltti.”


Geceleyin acı acı ağlıyor. Gözyaşları yanaklarında. Bütün sevgilileri arasında Onu teselli eden yok. Bütün dostları ona hainlik etti. Ona düşman oldular.


Onu sana eziyet edenlerin, canına, 'Eğil de senin üzerinden yürüyelim' diyenlerin eline vereceğim; Sen de sırtını toprak gibi, sokak gibi üzerinde yürüyenlere serdin."


Kayam olan Tanrı'ya diyeceğim: “Beni neden unuttun? Düşmanın zulmü yüzünden neden yas tutuyorum?”


Gözyaşlarım gece gündüz yemeğim oldu, Bana sürekli “Tanrın nerede?” diye soruyorlar.


“Mazlumların ezilmesinden ve yoksulların iniltilerinden ötürü, Şimdi kalkacağım” diyor Yahve, “Ona kötülük edenlerden kurtarıp güvenli bir yere koyacağım.”


Zorbalığın çokluğundan dolayı feryat ediyorlar. Güçlülerin kolundan dolayı yardım için çağırıyorlar.


Ayakları kötülüğe koşar, Masum kanı dökmek için de acele ederler. Düşünceleri kötülük düşünceleridir. Yollarında harap ve yıkım vardır.


O zaman döneceksiniz ve doğruyla kötüyü, Tanrı'ya hizmet edenle etmeyeni ayırt edeceksiniz."


Yine şunu yapıyorsunuz: Yahve'nin sunağını gözyaşlarıyla, ağlayışla ve inlemeyle örtüyorsunuz, çünkü O artık sunuya bakmıyor ve elinden hoşnutlukla kabul etmiyor.


Gerçekten haraç bilge adamı akılsızlaştırır, rüşvet de anlayışı yok eder.


Yoksula zulmeden muhtaç kişi, Geride ürün bırakmayan sağanak yağmur gibidir.


Sağıma bak da gör, Çünkü beni düşünen kimse yok. Sığınacak yer benden kaçtı. Kimse canımı umursamıyor.


Onları gözyaşı ekmeğiyle besledin, Onlara içmeleri için bol miktarda gözyaşı verdin.


Aşağılanma kalbimi kırdı ve içim ağırlaştı. Acıyacak birilerini aradım ama yoktu, Teselli edecek kimseyi bulamadım.


Ben de sizin gibi konuşabilirdim. Canınız benim canımın yerinde olsaydı, Size karşı sözleri bir araya getirir, Size başımı sallardım,


Lütfen geri dönün. Haksızlık olmasın. Evet, geri dönün. Benim davam doğrudur.


İsrael'in çocukları Yahve'ye yakardılar; çünkü onun dokuz yüz demir arabası vardı; yirmi yıl boyunca da İsrael'in çocuklarına çok baskı yaptı.


bu nedenle Yahve'nin üzerine gönderdiği düşmanlarına açlık, susuzluk, çıplaklık ve her türlü yokluk içinde hizmet edeceksin. Seni yok edinceye kadar boynuna demir boyunduruk takacak.


Tanımadığın bir ulus toprağının ve bütün emeğinin ürününü yiyecek. Her zaman yalnızca sıkıştırılacak ve ezileceksin,


Firavun tüm hakına şöyle buyurdu, "Doğan her erkek çocuğu nehre atın, her kız çocuğu canlı kurtarın."


Ve şöyle dedi, "İbrani kadınlara ebelik yaptığınızda, onları doğum sandalyesinde gördüğünüzde, eğer çocuk erkekse, öldürün, kızsa yaşasın."


Yoksulun bütün akrabaları ondan uzak durur, Dostları ne kadar daha uzak duracaktır! Yalvarışlarla peşlerinden koşar, ama onlar gitmiştir.


Bütün bunları gördüm ve güneş altında yapılan her işe aklımı verdim. Öyle zaman vardır ki, bir adamın diğeri üzerine hakimiyeti kendi zararınadır.


Ölü yüzünden onları teselli etmek için yas tutarken ekmek kırmayacaklar. Babaları ya da analarına içsinler diye, insanlar onlara teselli kâsesi vermeyecekler.


“Bunlardan dolayı ağlıyorum. Gözüm, gözüm yaşlar akıtıyor, Çünkü canımı ferahlatacak olan tesellici benden uzak. Çocuklarım harap oldu, Çünkü düşman galip geldi.”


Yeryüzü kötülerin eline verilmiş. Hâkimlerinin yüzlerini örten O'dur. Eğer O değilse, kimdir?


Yiyecek için bana zehir verdiler. Susadığımda içmem için bana sirke verdiler.


Sana feryat ettim, ey Yahve. “Sen benim sığınağımsın” dedim. “Yaşayanlar diyarından benim payımsın.”


Doğrular dallanıp budaklanınca halk sevinir, Ama kötüler hükmedince halk inler.


Siyon ellerini açtı. Onu teselli eden yok. Yahve, Yakov hakkında, Çevresindekiler ona düşman olsunlar diye buyurdu. Yeruşalem onların arasında kirli bir şey oldu.


Aşdod saraylarında, Ve Mısır diyarındaki saraylarda duyurun, Ve deyin, “Samariya dağları üzerinde toplanın, Ve onun içindeki kargaşayı, Ve onların arasındaki baskıyı görün.”


Yahve şöyle diyor: “Gerçekten de onlar, Saraylarında ganimet ve yağma biriktirenler doğru olanı yapmayı bilmiyorlar.”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات