Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 6:12 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

12 Kuzu altıncı mührü açtığında, büyük bir deprem olduğunu gördüm. Güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. Ay tümüyle kan rengine döndü.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

12 Kuzu altıncı mührü açınca, büyük bir deprem olduğunu gördüm. Güneş keçi kılından yapılmış siyah bir çul gibi karardı. Ay baştan aşağı kan rengine döndü.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

12 Ve altıncı mührü açtığı zaman, gördüm, ve büyük zelzele oldu, ve güneş kıldan çul gibi siyah oldu, ve bütün ay kan gibi oldu;

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

12 Кузу алтънджъ мюхрю ачънджа, бюйюк бир депрем олдууну гьордюм. Гюнеш кечи кълъндан япълмъш сиях бир чул гиби карардъ. Ай баштан ашаъ кан ренгине дьондю.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

12 Kuzu altıncı mührü açınca baktım, güçlü bir deprem oldu. Güneş kara kıldan dokunmuş bir torbaya benzedi. Dolunay da kan kırmızısı oldu.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

12 Kuzu altıncı mührü açınca baktım, büyük bir deprem oldu. Güneş keçi kılından yapılmış bir çuval gibi kapkara oldu. Ay tamamen kan rengine döndü.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 6:12
31 حوالہ جات  

“O günlerin sıkıntısından hemen sonra güneş kararacak, ay ışığını vermeyecek, yıldızlar gökten düşecek ve göksel güçler sarsılacak.


Yer önlerinde sarsılıyor. Gökler titriyor. Güneş ve ay kararıyor, Yıldızlar da ışıltılarını geri çekiyor.


Güneş ve ay karardı, Yıldızlar da ışıltılarını geri çekti.


O gün öyle olacak ki, diyor Efendi Yahve, "Öğleyin güneşi batıracağım, Ve güpegündüz yeryüzünü karartacağım.


Şimşekler çaktı, sesler ve gök gürlemeleri işitildi. Öyle büyük bir deprem oldu ki, yeryüzünde insan var olduğundan beri böylesine büyük bir deprem olmamıştı.


O gün büyük bir deprem oldu ve kentin onda biri yıkıldı. Depremde yedi bin kişi öldü. Geri kalanlar dehşete kapılıp göğün Tanrısı’nı yücelttiler.


Gökleri karanlıkla kaplarım. Ben onların örtüsünü çul ederim.”


Ordular Yahvesi gök gürültüsüyle, depremle, büyük gürültüyle, kasırgayla, fırtınayla, yiyip bitiren ateşin aleviyle onu ziyaret edecek.


Melek buhurdanı aldı, sunağın ateşiyle doldurup yeryüzüne attı. Bunu gök gürlemeleri, sesler, şimşekler ve bir deprem izledi.


O zaman ay şaşkına dönecek, güneş utanacak; çünkü Ordular Yahvesi Siyon Dağı'nda ve Yeruşalem'de hüküm sürecek; görkem de O'nun ihtiyarlarının önünde olacak.


Çünkü ulus ulusa, krallık krallığa karşı gelecek, yer yer kıtlıklar, salgın hastalıklar ve depremler olacak.


Altıncı vakit olunca, dokuzuncu vakte kadar bütün ülke üzerine karanlık çöktü.


İşte, büyük bir deprem oldu. Çünkü Efendi’nin bir meleği gökten indi ve gelip taşı kapıdan yuvarlayarak üzerine oturdu.


Yeşua’yı bekleyen yüzbaşı ve onunla birlikte olanlar, depremi ve diğer olanları görünce, “Gerçekten bu, Tanrı’nın Oğlu’ydu!” diyerek dehşete kapıldılar.


Altıncı vakitten dokuzuncu vakite kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü.


Tekoa çobanları arasında bulunan Amos'un sözleri, Yahuda kralı Uzziya'nın günlerinde ve İsrael Kralı Yoaş oğlu Yarovam'ın günlerinde, depremden iki yıl önce İsrael hakkında gördü.


Gökyüzünün ordusunun tümü eriyecek. Gökyüzü bir tomar gibi dürülecek, Asma ya da incir ağacı yaprağın solması gibi Onun bütün orduları gözden kaybolacak.


“Vay sana, Horazin! Vay sana Beytsayda! Çünkü sizde yapılan büyük işler Sur’da ve Sayda’da yapılmış olsaydı, onlar çoktan çul kuşanıp ve kül içinde oturarak tövbe etmiş olurlardı.


Dördüncü melek borusunu çaldı. Güneşin üçte biri, ayın üçte biri ve yıldızların üçte biri vuruldu. Bunun sonunda ışıkların üçte biri söndü. Gündüz ve gecenin üçte biri aynı biçimde ışıktan yoksun kaldı.


Dördüncü melek tasını güneşe boşalttı. Ona insanları ateşle yakmak için yetki verildi.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات