Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 5:11 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

11 Tahtın, canlı yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini duydum. Bunların sayısı binlerce binler, on binlerce on binlerdi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

11 Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

11 Ve gördüm, ve tahtın ve canlı mahlûkların ve ihtiyarların etrafında çok meleklerin sesini işittim, ve onların sayısı on binlerce on binler, ve binlerce binler idi;

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

11 Сонра тахтън, яратъкларън ве ихтиярларън чевресинде чок сайъда мелек гьордюм, сеслерини ишиттим. Сайъларъ бинлердже бинлер, он бинлердже он бинлерди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

11 Bir baktım, tahtın, yaratıkların, İhtiyarlar'ın çevresinde pek çok meleğin sesini duydum. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

11 Sonra çok sayıda melek gördüm. Tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların etrafını sarmışlardı. Onların sayısı binlerce binler ve on binlerce on binlerdi. Meleklerin seslerini işittim.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 5:11
18 حوالہ جات  

Önünden bir ateş ırmağı çıkıyor ve akıyordu. Binlerce binler O'na hizmet ediyorlardı. On binlerce on binler önünde ayakta duruyordu. Yargı kuruldu. Kitaplar açıldı."


Sizlerse Siyon Dağı’na, diri Tanrı’nın kenti göksel Yeruşalem’e, sayısız meleğin sevinçle kutlamaya katıldığı, adları göklerde yazılmış ilk doğanların topluluğuna yaklaştınız. Herkesin yargıcı olan Tanrı’ya, yetkinliğe erdirilmiş doğru kişilerin ruhlarına, yeni antlaşmanın aracısı olan Yeşua’ya ve Habel’inkinden daha üstün şeylerden söz eden serpmelik kana yaklaştınız.


Tahtın önünde kristale benzer, sanki camdan bir deniz vardı. Tahtın ortasında ve çevresinde, önü ve arkası gözlerle dolu dört yaratık duruyordu.


Tahtın çevresinde yirmi dört ayrı taht vardı. Bu tahtlarda başlarında altın taçlar bulunan, beyaz giysiler içinde yirmi dört ihtiyar oturuyordu.


O'nu, övün, ey bütün melekleri! O’nu övün, ey bütün ordusu!


Tanrı'nın savaş arabaları on binlerce, binlerce bindir. Efendi, Sina Dağı'ndan kutsal yere kadar onların ortasındadır.


Büyük bir kalabalığın, çağlayan suların, güçlü gök gürlemelerinin sesine benzer bir şeyin şöyle dediğini işittim: “Haleluya! Her Şeye Gücü Yeten Efendi Tanrımız hüküm sürüyor.


Bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört canlı yaratığın çevresinde duruyorlardı. Tahtın önünde yüzüstü yere kapandılar ve Tanrı’ya tapındılar.


Dört yaratık, “Amin!” dediler. Sonra ihtiyarlar yere kapanıp tapındılar.


Tahtın, dört canlı yaratığın ve ihtiyarların ortasında, boğazlanmış gibi duran, bir Kuzu gördüm. Yedi boynuzu ve yedi gözü vardı. Bunlar Tanrı’nın tüm yeryüzüne gönderilen yedi Ruhu’dur.


Mikaya, “Öyleyse Yahve’nin sözünü dinle” dedi. "Yahve’nin tahtında oturduğunu, bütün gök ordusunun da sağında ve solunda O'nun yanında durduğunu gördüm.


Yahve’yi övün, ey O’nun melekleri, Güçte büyük olup Sözünün sesine itaat eden Ve sözünü yerine getiren ey sizler.


Şöyle dedi, “Yahve Sina'dan geldi, Seir'den onlara yükseldi. Paran Dağı'ndan parladı. On binlerce kutsalıyla geldi. Sağ elinde onlar için ateşli bir yasa vardı.


Adem’den yedinci kuşak olan Hanok, bunlar hakkında şöyle peygamberlik etmiştir: “İşte, Efendi, kutsallarından on binlerce kişiyle birlikte geldi. Tanrısızların, tanrısızca yaptıkları tüm işlerden ve tanrısız günahkârların kendisine karşı söylediği bütün ağır sözlerden ötürü hepsine günahlarını gösterip yargılayacak.”


Kitabı alınca, dört canlı yaratık ve yirmi dört ihtiyar, Kuzu’nun önünde yere kapandılar. Her birinin elinde birer arp kutsalların duaları olan buhur dolu altın taslar vardı.


Atlı ordularının sayısı iki yüz milyondu. Sayılarını duydum.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات