Vahiy 15:1 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

¹ Gökyüzünde büyük şaşkınlık verici başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrı’nın gazabı bunlarla sona eriyordu.

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

¹ Gökte büyük ve şaşılası başka bir belirti gördüm: Son yedi belayı taşıyan yedi melekti. Çünkü Tanrı'nın öfkesi bu belalarla son buluyordu.

Turkish Bible Old Translation 1941

¹ VE gökte başka büyük ve acîp bir alâmet, kendilerinde yedi son belâ olan yedi melek gördüm, çünkü Allahın gazabı onlarla itmam olunur.

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

¹ Гьокте бюйюк ве шашъласъ башка бир белирти гьордюм: Сон йеди белайъ ташъян йеди мелекти. Чюнкю Танръ'нън ьофкеси бу белаларла сон булуйорду.

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

¹ Sonra gökte görkemli, olağanüstü başka bir belirti gördüm: Ellerinde en son yedi büyük sıkıntıyı taşıyan yedi melek. Çünkü Tanrı'nın kızgınlığı bunlarla sona eriyordu.

Temel Türkçe Tercüme

¹ Gökte büyük ve hayret verici başka bir işaret gördüm. Bu işaret yedi belayı taşıyan yedi melekti. Bunlar son belalardı, çünkü Allahʼın öfkesi bu belalarla sona erecekti.

Vahiy 15:1 حوالہ جات

Levililer 26:21

"'Bana karşı yürür ve beni dinlemezseniz, günahlarınıza göre başınıza yedi kat daha bela getireceğim.

Vahiy 21:9

Yedi kaseye sahip olan ve son yedi belayı taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu. “Buraya gel” dedi. “Sana Kuzu’ya eş olacak gelini göstereyim.”

Vahiy 19:15

Ağzından ulusları vurmak için keskin, iki yanı keskin bir kılıç çıkıyordu. Onları demir asayla yönetecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın gazabının şiddetiyle üzüm sıkma çukurunda şaraplık üzümü çiğneyecek.

Vahiy 16:1

Tapınaktan yedi meleğe, “Gidin, Tanrı’nın gazabının yedi tasını yeryüzüne dökün!” diyen yüksek bir ses işittim.

Vahiy 14:19

Melek orağını yeryüzüne salladı, yerin ürününü topladı ve onu Tanrı’nın gazabının büyük üzüm sıkma çukuruna attı.

Daniel 6:27

O kurtarır ve yardım eder. Gökte ve yerde belirtiler ve harikalarla işler, Daniel'i aslanların gücünden O kurtarmıştır.”

Vahiy 11:14

İkinci “vay” geçti. Bakın, üçüncü “vay” tez geliyor.

Vahiy 10:3

Aslan kükremesini andıran yüksek sesle bağırdı. O bağırınca, yedi gök gürlemesi seslerini çıkardı.

Vahiy 8:6

Ellerinde yedi boru olan yedi melek borularını çalmaya hazırlandı.

Vahiy 8:13

Baktım, göğün ortasında uçan bir kartalın yüksek sesle, “Vah! Vah! Henüz borularını çalmamış olan öteki üç meleğin boru sesleri yüzünden yeryüzünde yaşayanların vay haline!” dediğini duydum.

Vahiy 8:2

Tanrı’nın önünde duran yedi meleği gördüm ve onlara yedi borazan verildi.

Vahiy 9:20

Bu belalarla ölmeyen insanların geri kalanı, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. İblislere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.

Vahiy 17:1

Yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: “Buraya gel” dedi. “Sana birçok suların üzerinde oturan büyük fahişenin yargısını göstereyim.