Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 12:9 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

9 İblis ve Şeytan denilen, bütün dünyayı saptıran büyük ejderha, eski yılan aşağıya atıldı. Melekleri de onunla birlikte yeryüzüne atıldı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

9 Büyük ejderha –İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan– melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

9 Ve İblis ve Şeytan denilen büyük ejder, bütün dünyayı saptıran eski yılan, yeryüzüne atıldı, ve onun melekleri kendisile beraber atıldılar.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

9 Бюйюк еждерха –Иблис я да Шейтан денен, бютюн дюняйъ саптъран о ески йълан– мелеклерийле бирликте йерйюзюне атълдъ.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

9 Koca ejder aşağı fırlatıldı. Bütün yeryüzünü kandıran, adı iblis ve şeytan olan şu eski zamanın yılanı yeryüzüne fırlatıldı. Melekleri de birlikte fırlatıldılar.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

9 O zaman büyük ejderha, İblis ve Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran eski yılan, yeryüzüne atıldı. Onunla birlikte, onun melekleri de yeryüzüne atıldı.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 12:9
68 حوالہ جات  

Yeşua onlara şöyle dedi: “Şeytan’ın gökten yıldırım gibi düştüğünü gördüm.


“Bu dünyanın yargısı şimdidir. Şimdi bu dünyanın hükümdarı kovulacak.


Onları kandıran İblis, canavarla sahte peygamberin de içinde bulunduğu ateş ve kükürt gölüne atıldı. Sonsuza dek gece gündüz işkence çekecekler.


Tanrı’dan olduğumuzu ve tüm dünyanın kötü olanın elinde olduğunu biliyoruz.


Bu dünyanın ilahı, Tanrı’nın sureti olan Mesih’in yüceliğiyle ilgili Müjde’nin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye, onların zihinlerini kör etmiştir.


Sen nasıl da gökten düştün, parlak olan, ey şafağın oğlu! Ulusları yere seren, sen nasıl da yerle bir oldun!


Yahve Tanrı'nın yarattığı kır hayvanlarının en kurnazı yılandı. Yılan kadına, “Tanrı gerçekten, ‘Bahçenin hiçbir ağacından yemeyin’ dedi mi?” diye sordu.


Gökyüzünde savaş oldu. Mikael ile melekleri ejderhaya karşı savaştılar. Ejderha da melekleriyle birlikte savaştı.


Siz babanız İblis’tensiniz ve babanızın isteklerini yapmak istiyorsunuz. O başlangıçtan beri katildi. Gerçekte durmadı, çünkü onda gerçek yoktur. Yalan söylediğinde kendininkinden söyler. Çünkü o yalancıdır ve yalanların babasıdır.


Kurtla kuzu birlikte otlayacak. Aslan öküz gibi saman yiyecek. Toprak yılanın yemeği olacak. Kutsal dağımın tümünde zarar vermeyecekler ve yok etmeyecekler.” diyor Yahve.


Yeryüzünün dört bucağındaki ulusları, Gog ve Magog’u kandırmak, savaş için bir araya toplamaya gidecek. Toplananların sayısı deniz kumu kadar çoktur.


Gökte başka bir belirti görüldü. Baktım, yedi başı, on boynuzu ve başında yedi tacı olan büyük bir kızıl ejderha vardı.


Beşinci melek borusunu çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz derinlikler çukurunun anahtarı ona verildi.


Ama size, yani Tiyatira’da bulunan diğerlerine, bu öğretiyi benimsememiş, Şeytan’ın sözde derin sırlarını bilmeyenlere söylüyorum. Üzerinize başka yük koymuyorum.


“Yaptıklarını, nerede yaşadığını biliyorum; Şeytan’ın tahtı oradadır. Adıma sımsıkı bağlısın. Şeytan’ın yaşadığı yerde aranızda öldürülen sadık tanığım Antipas’ın günlerinde bile bana olan imanını inkâr etmedin.


Ayık durun ve kendinize hâkim olun. Nöbette olun. Düşmanınız İblis kükreyen bir aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor.


Şaşılacak bir şey yok, çünkü Şeytan bile ışık meleği kılığına girer.


Öyle ki, Şeytan bize üstünlük sağlamasın; çünkü onun düzenlerinden habersiz değiliz.


Böyle olanlar Efendimiz Yeşua Mesih’e değil, kendi karınlarına hizmet ediyorlar. Tatlı ve pohpohlayıcı sözlerle saf kişilerin yüreklerini kandırıyorlar.


Seni, ulusların gözlerini açmak ve onları karanlıktan ışığa, Şeytan’ın gücünden Tanrı’ya döndürmek için gönderiyorum. Öyle ki, bana olan iman ile günahlarının bağışını ve kutsal kılınanlar arasındaki mirası alsınlar.’’’


Efendi şöyle dedi: “Simon, Simon, işte, Şeytan buğday gibi kalburdan geçireyim diye sizin hepinizi istedi.


Ama yılanın Havva’yı kurnazlığıyla aldattığı gibi, sizin düşüncelerinizin de Mesih’teki sadelikten saptırılmasından korkuyorum.


Şeytan, Onikiler’den sayılan İskariot denilen Yahuda’nın içine girdi.


Yol kenarındakiler sözü işitenlerdir, o zaman İblis gelir, inanıp kurtulmasınlar diye sözü yüreklerinden alıp götürür.


O zaman solundakilere şöyle diyecek: ‘Benim yanımdan Şeytan ve melekleri için hazırlanmış olan ebedi ateşe gidin ey lanetliler.


Sonra Yeşua ona, “Çekil Şeytan! Çünkü; ‘Tanrın Efendi’ye tapınacaksın ve yalnız O’na hizmet edeceksin’ diye yazılmıştır.”


Yine İblis O’nu çok yüksek bir dağa götürdü. O’na dünyanın bütün krallıklarını ve görkemini gösterdi.


Sonra İblis O’nu kutsal kente götürdü. O’nu tapınağın tepesine koyup,


O zaman Yeşua, İblis tarafından denenmek üzere Ruh tarafından çöle götürüldü.


O gün Yahve sert, büyük ve güçlü kılıcıyla Levyatan'ı, kaçan yılanı ve Levyatan'ı, kıvrık yılanı cezalandıracak; ve denizdeki ejderhayı öldürecek.


Yahve Tanrı kadına, “Ne yaptın?” dedi. Kadın, “Yılan beni aldattı, ben de yedim” dedi.


Canavarla onun önünde doğaüstü belirtiler gerçekleştiren sahte peygamber yakalanıp götürüldü. Sahte peygamber, canavarın işaretini alıp suretine tapanları bu belirtilerle kandırmıştı. Her ikisi de kükürtle yanan ateş gölüne diri diri atıldı.


Bunlar doğaüstü belirtiler yapan iblislerin ruhlarıdır. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın o büyük gününde kopacak savaşı için tüm yeryüzünün krallarını bir araya toplamaya gidiyorlar.


İlk canavarın önünde belirtiler göstermek için kendisine verilen yetkiyi kullanarak, yeryüzünde yaşayanları kandırıyordu. Onlara kılıçla yaralanan, ama sağ kalan canavara bir suret yapmalarını buyurdu.


Bu belalarla ölmeyen insanların geri kalanı, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. İblislere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.


Bak, Şeytan’ın havrasından olanları, Yahudi olmadıkları halde Yahudi olduklarını söyleyen yalancıları ne yapacağımı gör! Onları önüne getirip ayaklarına kapandıracağım ve seni sevdiğimi anlamalarını sağlayacağım.


“Yaptıklarını, sıkıntını ve yoksulluğunu biliyorum. Yine de zenginsin! Yahudi olduklarını söyleyen, ama Yahudi değil de Şeytan’ın havrası olanların sövgülerini biliyorum.


Oysa Başmelek Mikael, Moşe’nin cesedi hakkında İblis’le çekişirken, söverek onu yargılamaya cüret etmedi. Ancak, “Efendi seni azarlasın” dedi.


Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için Yeşua, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis’i, ölüm yoluyla hiçe indirmek için onlarla aynı insan yapısını aldı.


Ama kötü adamlar ve sahtekârlar aldatarak ve aldanarak kötülükte daha da ileri gidecekler.


Adem aldanmadı, ama kadın aldanarak suç işledi.


Hiç kimse sizi hiçbir şekilde aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadan ve yıkım oğlu olan o günahkâr adam ortaya çıkmadan o gün gelmeyecektir.


Böylece artık insanların kurnazlığıyla, aldatıcı düzenler kurmaktaki hileleriyle, öteye beriye savrulan ve her öğretinin rüzgârıyla sürüklenen çocuklar olmayalım.


Vahiylerin çok büyük olmasından ötürü, gurura kapılmayayım diye, bana bedenimde bir diken verildi. Gururlanmayayım diye bana eziyet etmesi için Şeytan’ın bir meleği verildi.


Esenlik Tanrısı yakında Şeytan’ı ayaklarınızın altında ezecektir. Efendimiz Yeşua Mesih’in lütfu sizinle birlikte olsun.


Petrus, “Hananya, neden Şeytan yüreğini doldurdu, Kutsal Ruh’a yalan söyledin ve tarlanın bedelinin bir kısmını sakladın?” dedi.


Yargı hakkında, çünkü bu dünyanın hükümdarı yargılandı.”


Artık sizinle daha fazla konuşmayacağım. Çünkü dünyanın hükümdarı geliyor ve onun bende hiçbir şeyi yoktur.


Şeytan’ın on sekiz yıldır bağlı tuttuğu, Avraham’ın kızı olan bu kadın, Şabat Günü bu bağdan çözülmesi gerekmez miydi?”


Çünkü sahte mesihler ve sahte peygamberler ortaya çıkacak ve insanları saptırmak için büyük belirtiler ve harikalar gösterecekler. Mümkün olsa seçilmiş olanları bile saptıracaklar.”


Deliceleri eken düşman, İblis’tir. Hasat çağın sonudur; orakçılar da meleklerdir.


Şeytan İsrael'e karşı çıktı ve David'i İsrael'i saymak için harekete geçirdi.


Yüksek sesle şöyle bağırdı: ‘‘Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! İblislerin barınağı, her kirli ruhun, her murdar ve iğrenç kuşun zindanı oldu!


Ticaretinin bolluğundan dolayı, İçin zorbalıkla doldu Ve günah işledin. Bu yüzden kirli şey gibi seni Tanrı'nın dağından attım. Ey koruyucu Keruv, Ateş taşlarının arasından seni harap ettim.


Artık sende kandil ışığı parlamayacak. Artık sende güvey ve gelin sesi duyulmayacak. Tüccarların yeryüzünün ileri gelenleriydi. Büyücülüğünle bütün ulusları aldattın.


Başına kötü bir adam koy. Sağ yanında bir düşman dursun.


Ama galip gelemediler ve böylece artık gökte barınabilecekleri bir yer kalmadı.


Bu nedenle, ey gökler ve onlarda yaşayanlar, sevinin! Yeryüzünün de, denizin de vay başına! Çünkü İblis vaktinin az olduğunu bilerek büyük bir öfkeyle üzerinize indi.”


O, 'Gideceğim ve bütün peygamberlerinin ağzında yalancı bir ruh olacağım' dedi. Ve dedi, 'Onu kandıracaksın ve galip de geleceksin. Git ve öyle yap' dedi.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات