Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 11:8 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

8 Cesetleri, sembolik olarak Sodom ve Mısır olarak adlandırılan ve Efendileri’nin de çarmıha gerildiği büyük kentin caddesinde olacak.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

8 Cesetleri, simgesel olarak Sodom ve Mısır diye adlandırılan büyük kentin anayoluna serilecek. Onların Rabbi de orada çarmıha gerilmişti.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

8 Ve onların cesetleri ruhanîce Sodom ve Mısır denilen büyük şehrin meydanı üzerinde kalacaktır; onların Rabbi de orada haça gerildi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

8 Джесетлери, симгесел оларак Содом ве Мъсър дийе адландърълан бюйюк кентин анайолуна сериледжек. Онларън Рабби де орада чармъха герилмишти.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

8 Cesetleri büyük kentin caddesine serilecek. Kendi Rab'leri de orada çarmıha çakıldı. Oranın simgesel adı Sodom ve Mısır'dır.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

8 Cesetleri büyük şehrin ana caddesine serilecek. O şehre ruhsal anlamda Sodom ve Mısır denir. Onların Efendisi de o şehirde çarmıha gerilmişti.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 11:8
40 حوالہ جات  

Yeruşalem peygamberlerinde de korkunç bir şey gördüm: Zina ediyorlar ve yalanlar içinde yürüyorlar. Kötülük yapanların ellerini güçlendiriyorlar, Öyle ki, kimse kötülüğünden dönmüyor. Hepsi bana Sodom gibi, Onun sakinleri de Gomorra gibi oldular.”


Çektiği azabın neden olduğu korkuyla uzakta durup, ‘Vay başına koca kent, vay başına güçlü kent Babil! Çünkü yargın bir saatte geldi’ diyecekler.


Güçlü bir melek, değirmen taşına benzer büyük bir taşı alıp denize atarak şöyle dedi: “Koca kent Babil, işte böyle şiddetle atılacak ve bir daha bulunamayacak.


Bunun içindir ki, Yeşua da kendi kanıyla halkı kutsal kılmak için kent kapısının dışında acı çekti.


Onu yakan ateşin dumanına bakarak, ‘Koca kent gibisi var mı?’ diye feryat ettiler.


Her halktan, oymaktan, dilden ve ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler.


Sodom, Gomora ve çevresindeki kentler aynı şekilde kendilerini fuhşa kaptırıp tuhaf bedenlerin peşine düştüler. Sonsuza dek ateşte yanma cezası çeken bu kentler örnek olarak gösterilmiştir.


Sodom ve Gomora kentlerini yargıladı. Onları küle çevirip harap etti. Bununla tanrısızların başına geleceklere bir örnek gösterdi.


Size doğrusunu söyleyeyim, yargı gününde, Sodom ve Gomora diyarı o kentten daha katlanılır olacaktır.


“Tanrı Sodom ve Gomorra’yı nasıl devirdiyse, Sizden bazılarınızı öyle devirdim, Ve ateşten çıkarılan yanmış bir odun gibiydiniz; Yine de bana dönmediniz,” diyor Yahve.


Böylece ahlaksızlığını sende sona erdireceğim, Mısır diyarından olan fahişeliğini kaldıracağım, öyle ki, onlara gözlerini kaldırmayacaksın, Mısır'ı bir daha hatırlamayacaksın.'


Ancak gençliğinde Mısır diyarında fahişelik yaptığı günleri anımsayarak fahişeliğini artırdı.


Mısır'dan ayrıldığından beri fahişeliğini bırakmadı; çünkü gençliğinde onunla yattılar. El değmemişliğine el sürdüler ve fahişeliklerini üzerine boşalttılar.


Mısır'da fahişelik yaptılar. Gençliklerinde fahişelik yaptılar. Onların memeleri orada okşandı, onların el değmemişliklerine orada el sürüldü.


Yüzlerinin görünüşü onlara karşı tanıklık ediyor. Günahlarını Sodom gibi sergiliyorlar. Bunu gizlemiyorlar. Yazıklar olsun onların canlarına! Çünkü kendi üzerlerine felaket getirdiler.


“Seni Mısır diyarından, esaret evinden çıkaran Tanrın Yahve benim."


Yahve şöyle dedi, "Mısır'da olan halkımın sıkıntısını elbette gördüm, angarya görevlieri yüzünden feryatlarını duydum. Çünkü onların acılarını biliyorum.


Yahve Sodom ve Gomora üzerine gökten kükürt ve ateş yağdırdı.


Sodom halkı çok kötü ve Yahve’ye karşı günahkârdılar.


Yüksek sesle şöyle bağırdı: ‘‘Yıkıldı! Büyük Babil yıkıldı! İblislerin barınağı, her kirli ruhun, her murdar ve iğrenç kuşun zindanı oldu!


Büyük kent üçe bölündü. Ulusların kentleri yıkıldı. Gazabının şiddetli şarabı ona verilsin diye Tanrı büyük Babil’i hatırladı.


Onun ardından gelen ikinci bir melek, “Düştü! Kendi cinsel ahlaksızlığının gazabının şarabını bütün uluslara içiren koca Babil düştü!” dedi.


O gün büyük bir deprem oldu ve kentin onda biri yıkıldı. Depremde yedi bin kişi öldü. Geri kalanlar dehşete kapılıp göğün Tanrısı’nı yücelttiler.


Yere düşüp bir sesin kendisine, “Saul, Saul, bana neden zulmediyorsun?” dediğini duydu.


Uriya'yı Mısır'dan alıp Kral Yehoyakim'e getirdiler. Kral onu kılıçla öldürdü ve cesedini sıradan insanların mezarlarına attı.


Peygamberlerin, kutsalların ve yeryüzünde öldürülenlerin hepsinin kanı onda bulundu.”


Alnında şu isim yazılıydı: “GİZEMLİ, BÜYÜK BABİL, DÜNYA FAHİŞELERİNİN VE İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI.”


Yedi tası taşıyan yedi melekten biri gelip benimle konuştu: “Buraya gel” dedi. “Sana birçok suların üzerinde oturan büyük fahişenin yargısını göstereyim.


Sonra bana şöyle dedi, “Ey insanoğlu, bu kemikler bütün İsrael evidir. İşte onlar, şöyle diyorlar, ‘Kemiklerimiz kurudu, umudumuz kayboldu. Tamamen yok olduk.’


Ablan, kendisi ve kızları sol tarafında oturan Samariya'dır; sağ tarafında oturan küçük kızkardeşin ise kızlarıyla birlikte Sodom'dur.


“‘“İşte, kız kardeşin Sodom'un suçu buydu: Kendisinde ve kızlarında gurur, ekmek çokluğu ve rahatlık bolluğu vardı. Yoksulun ve muhtacın elini de güçlendirmedi.


Kentin dışında üzüm sıkma çukurunda çiğnendi. Üzüm sıkma çukurundan 296 km alana yayılan kan atların gemlerine kadar yükseldi.


Gördüğün kadın dünya kralları üzerinde hüküm süren büyük kenttir.”


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات