Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 11:2 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

2 ‘‘Tapınağın dışındaki avluyu ölçme, onu ayrı tut. Çünkü orası uluslara verilmiştir. Uluslar kırk iki ay kutsal kenti ayaklar altında çiğneyecekler.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

2 Tapınağın dış avlusunu bırak, orayı ölçme. Çünkü orası, kutsal kenti kırk iki ay ayaklarıyla çiğneyecek olan uluslara verildi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

2 Ve mabedin dış avlusunu hariçte bırak, ve onu ölçme; çünkü milletlere verildi, ve mukaddes şehri kırk iki ay ayak altında çiğniyecekler.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

2 Тапънаън дъш авлусуну бърак, орайъ ьолчме. Чюнкю орасъ, кутсал кенти кърк ики ай аякларъйла чинейеджек олан улуслара верилди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

2 Tapınağın dışındaki avluyu ölçme, onu ayrı tut. Çünkü bu uluslara verilmiştir. Onlar kutsal kenti kırk iki ay ayakları altında çiğneyecekler.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

2 Ama tapınağın dış avlusunu bırak. Onu ölçme, çünkü o, diğer milletlere verilmiştir. Onlar kutsal şehri kırk iki ay boyunca ayakları altında çiğneyecekler.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 11:2
32 حوالہ جات  

Kadın çöle kaçtı. Orada bin iki yüz altmış gün onu beslemeleri için Tanrı tarafından hazırlanmış bir yeri vardı.


Kılıçtan geçirilip, bütün uluslara tutsak olarak sürülecekler. Yeruşalem, öteki ulusların zamanları doluncaya dek, öteki uluslar tarafından çiğnenecektir.


Yüce Olan'a karşı sözler söyleyecek ve Yüce Olan'ın kutsallarını yıpratacak. Zamanları ve yasayı değiştirmeyi tasarlayacak; bir vakte ve vakitlere ve yarım vakte dek onun eline verilecektir.'"


İki tanığıma güç vereceğim ve çula sarınmış olarak bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler.”


Irmak suları üzerinde bulunan keten giyinmiş adamın, sağ elini ve sol elini göğe kaldırarak, sonsuza dek yaşayanın hakkı için ant içtiğini duydum; bir vakit, vakitler, yarım vakit olacak; kutsal halkın gücünü kırmayı bitirdikleri zaman, bütün bu şeyler bitecektir.


Kutsal kentin, Yeni Yeruşalem’in gökten, güveyi için süslenmiş bir gelin gibi hazırlanmış olarak Tanrı’nın yanından indiğini gördüm.


Uyan, uyan! Gücünü kuşan ey Siyon. Güzel giysilerini giyin, kutsal kent Yeruşalem; Çünkü bundan böyle sünnetsiz ve kirli olanlar artık sana girmeyecek.


Kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, Tanrı da bu kitapta yazılı olan yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkarsın.


Yeşua’nın dirilişinden sonra bu kişiler mezarlardan çıkıp kutsal kente girdiler ve birçok kişiye göründüler.


Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, onu neyle tuzlayacaksınız? Artık dışarı atılıp insanların ayakları altında çiğnenmekten başka hiçbir işe yaramaz.


Sonra İblis O’nu kutsal kente götürdü. O’nu tapınağın tepesine koyup,


Gökyüzünün ordusuna kadar büyüdü; ordudan ve yıldızlardan bazılarını yere düşürdü ve onları çiğnedi.


Dört tarafını ölçtü. Kutsal olanı sıradan olandan ayırmak için etrafında bir duvar vardı, uzunluğu beş yüz arşın, genişliği beş yüz arşındı.


Üç buçuk gün sonra içlerine Tanrı’dan yaşam soluğu geldi. İki peygamber ayağa kalktılar. Onları görenler dehşet içinde kaldı.


Tanrı’nın Oğlu’nu ayaklar altına alan, kendisini kutsal kılan antlaşma kanını bayağı sayan ve lütuf Ruhu’na hakaret eden bir kişinin, ne kadar daha ağır bir cezaya layık görüleceğini sanırsınız?


“Sonra, hepsinden farklı, çok korkunç, dişleri demirden, tırnakları tunçtan olan, yutup parçalayan ve kalanını ayaklarıyla ezen dördüncü hayvanla ilgili,


Düşman elini onun bütün güzel şeyleri üzerine uzattı; Çünkü ulusların kendi kutsal yerine girdiğini gördü, Onlar hakkında senin topluluğuna girmesinler diye buyurmuştun.


Çünkü onlar kendilerini kutsal kentin yurttaşlarıyız derler, İsrael'in Tanrısı'na güvenirler; Ordular Yahvesi'dir O'nun adı.


Ey Tanrı, uluslar senin mirasına girdiler. Kutsal tapınağını kirlettiler. Yeruşalem’i taş yığınlarına döndürdüler.


Ülkeyi araştırdığınız günlerin sayısı kadar, kırk gün, her gün için bir yıl, kırk yıl boyunca suçlarınıza katlanacaksınız ve size yabancı olduğumu bileceksiniz.'


Şimdi size bağıma ne yapacağımı söyleyeyim. Onun çitini kaldıracağım ve onu yiyip bitirecekler. Onun duvarını yıkacağım, o da ayak altında çiğnenecek.


“Yine bunları tamamlayınca sağ yanına yatacaksın ve Yahuda evinin suçunu taşıyacaksın. Sana kırk gün, her gün bir yıl olacak şekilde belirledim.


O zaman kutsal birinin konuştuğunu duydum; ve o konuşana başka bir kutsal kişi şöyle dedi, “Hem kutsal yeri hem de orduyu ayaklar altında çiğnemeye vermek üzere, sürekli yakılan sunu ve harap eden itaatsizlik hakkında olan bu görüm ne zamana kadar?”


Bana, “İki bin üç yüz akşamla sabaha kadar. O zaman kutsal yer temizlenecek” dedi.


Beni Ruh’ta büyük ve yüksek bir dağa götürdü ve bana kutsal kenti, Tanrı’nın yanından gökten inen Yeruşalem’i gösterdi.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات