Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Vahiy 1:16 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

16 Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ucu keskin bir kılıç çıktı. Yüzü tüm gücüyle parlayan güneş gibiydi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

16 Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

16 Ve sağ elinde yedi yıldız vardı, ve ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç çıkıyordu; ve yüzü, kuvvetinde parlıyan güneş gibi idi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

16 Са елинде йеди йълдъз вардъ. Азъндан ики аъзлъ кескин бир кълъч узанъйорду. Йюзю бютюн гюджюйле парлаян гюнеш гибийди.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

16 Sağ elinde yedi yıldız tutuyordu. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç çıkıyordu. Yüzü, tüm parlaklığıyla aydınlatan güneş gibiydi.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

16 Sağ elinde yedi yıldız vardı. Ağzından iki ağızlı keskin bir kılıç uzanıyordu. Yüzü bütün gücüyle parlayan güneş gibiydi.

باب دیکھیں کاپی




Vahiy 1:16
26 حوالہ جات  

Çünkü Tanrı’nın sözü diri ve etkilidir ve iki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar deler, yüreğin düşüncelerini ve niyetlerini ayırt eder.


Bunun için tövbe et! Yoksa yanınıza hızla gelir, ağzımdaki kılıçla onlara karşı savaşırım.


Ağzından ulusları vurmak için keskin, iki yanı keskin bir kılıç çıkıyordu. Onları demir asayla yönetecek. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın gazabının şiddetiyle üzüm sıkma çukurunda şaraplık üzümü çiğneyecek.


“Bergama’daki kilisenin meleğine yaz: “İki ağızlı keskin kılıca sahip olan şunları söylüyor:


Kurtuluş miğferini ve Tanrı’nın sözü olan Ruh’un kılıcını alın.


Ağzımı keskin bir kılıç gibi yaptı. Beni elinin gölgesine sakladı. Beni cilalı bir ok yaptı. Kendi okluğunda beni sakladı.


Geriye kalanlar, ata binmiş Olan’ın ağzından çıkan kılıçla öldürüldü. Böylece bütün kuşlar onların etiyle tıka basa doydu.


Onların önünde Yeşua’nın görünümü değişti. Yüzü güneş gibi parladı, giysileri ışık gibi bembeyaz oldu.


Sağ elimde gördüğün yedi yıldızla yedi altın kandilliğin sırrı şudur: Yedi yıldız yedi kilisenin melekleridir. Yedi kandillik ise yedi kilisedir.’’


“Sardes’teki kilisenin meleğine yaz. Tanrı’nın yedi Ruhu’na ve yedi yıldıza sahip olan şunları söylüyor: ‘Yaptıklarını biliyorum. Yaşıyor olmakla ün salmışsın, ama ölüsün.


öğlen vakti, ey kral, yolda gökyüzünden güneşten daha parlak bir ışığın etrafımı ve benimle birlikte yolculuk edenleri aydınlattığını gördüm.


Ama size, adımdan korkanlara, kanatlarında şifa olarak doğruluk güneşi doğacak. Çıkıp ahırdaki buzağılar gibi sıçrayacaksınız.


Gökte büyük bir belirti görüldü: Güneşe sarınmış bir kadın, ayaklarının altında ay ve başında on iki yıldızdan oluşan bir taç vardı.


Gökten inen güçlü başka bir melek gördüm. Buluta sarınmıştı, başının üzerinde gökkuşağı vardı. Yüzü güneşe benziyordu, ayakları ateşten sütunlar gibiydi.


Bilge olanlar gök kubbenin parlaklığı gibi parlayacaklar. Birçoğunu doğruluğa döndürenler sonsuza dek yıldızlar gibi, durmadan parlayacaklar.


Sabah yıldızları birlikte ezgi söylerken, Ve bütün Tanrı oğulları sevinçle haykırırken?


Gökyüzünün ordusuna kadar büyüdü; ordudan ve yıldızlardan bazılarını yere düşürdü ve onları çiğnedi.


O zaman ay şaşkına dönecek, güneş utanacak; çünkü Ordular Yahvesi Siyon Dağı'nda ve Yeruşalem'de hüküm sürecek; görkem de O'nun ihtiyarlarının önünde olacak.


Ama yoksulları doğrulukla yargılayacak, Yeryüzünün alçakgönüllüleri için adaletle karar verecek. Ağzının değneğiyle yeryüzüne vuracak; Kötüleri dudaklarının nefesiyle öldürecek.


“Bütün düşmanların yok olsun, ey Yahve, Ama O'nu sevenler, gücünde doğan güneş gibi olsunlar.” Ondan sonra ülke kırk yıl rahat etti.


Ey kudretli, kılıcını beline, İhtişamını ve heybetini kuşan.


Görünüşü sabah gibi, Ay kadar güzel, güneş kadar parlak, Ve sancak açmış ordu kadar muhteşem olan bu kadın kimdir?


“Efes’teki kilisenin meleğine yaz: “Yedi yıldızı sağ elinde tutan, yedi altın kandilliğin arasında yürüyen şunları söylüyor:


Ehud kendine iki ağızlı, bir arşın uzunluğunda bir pala yaptı. Bunu sağ uyluğunda, giysisinin altında kuşandı.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات