Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Tesniye 9:9 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

9 Taş levhaları, Yahve'nin sizinle yaptığı antlaşmanın levhalarını almak için dağa çıktığımda kırk gün kırk gece dağda kaldım. Ne ekmek yedim ne de su içtim.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

9 Daha önce taş levhaları –RAB'bin sizinle yaptığı antlaşmanın levhalarını– almak için dağa çıkmıştım; orada kırk gün, kırk gece kaldım. Ne yedim, ne içtim.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

9 Taş levhaları, RABBİN sizinle ettiği ahdin levhalarını almak için dağa çıktığım zaman, dağda kırk gün kırk gece kaldım; ekmek yemedim ve su içmedim.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

9 Даха ьондже таш левхаларъ –РАБ'бин сизинле яптъъ антлашманън левхаларънъ– алмак ичин даа чъкмъштъм; орада кърк гюн, кърк гедже калдъм. Не йедим, не ичтим.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

9 Daha önce taş levhaları –RAB'bin sizinle yaptığı antlaşmanın levhalarını– almak için dağa çıkmıştım; orada kırk gün, kırk gece kaldım. Ne yedim, ne içtim.

باب دیکھیں کاپی




Tesniye 9:9
17 حوالہ جات  

Kırk gün kırk gece Yahve'nin yanındaydı; ne ekmek yedi, ne de su içti. Antlaşmanın sözlerini, on buyruğu levhaların üzerine yazdı.


Moşe bulutun içine girip dağa çıktı; Moşe kırk gün kırk gece dağda kaldı.


O kalktı, yiyip içti ve o yiyeceğin gücüyle kırk gün kırk gece Tanrı'nın Dağı Horev'e gitti.


Moşe dağa çıktı ve bulut dağı örttü.


Yahve Moşe'ye şöyle dedi: "Dağa, yanıma çık ve burada kal. Onlara öğretebilmen için yazdığım yasa ve buyruklarının bulunduğu taş levhalarını sana vereceğim."


Kırk gün kırk gece oruç tuttuktan sonra acıktı.


İlk seferki gibi kırk gün kırk gece Yahve'nin önünde yere kapandım. Yahve'yi öfkelendirmek için gözünde kötü olanı yaparak işlediğiniz bütün günahtan dolayı ne ekmek yedim, ne de su içtim.


Bunlarda bir benzetme vardır. Bu iki kadın iki antlaşmadır. Biri Sina Dağı’ndan, köle çocuklar doğuran Hagar’dır.


O da, “Onlara vurmayacaksın. Kılıcınla ve yayınla esir aldıklarını mı vuracaksın? Önlerine ekmek ve su koy ki yiyip içsinler, sonra da efendilerine gitsinler.” diye karşılık verdi.


Bunun üzerine dönüp dağdan indim; dağ ateşle yanıyordu. Antlaşmanın iki levhası iki elimdeydi.


Sina Dağı'nda Moşe'le konuşmasını bitirince, Tanrı'nın parmağı ile yazılmış olan iki antlaşma levhasını, ona verdi.


Altın bir buhur sunağı ve her yanı altınla kaplı Antlaşma Sandığı oradaydı. Sandığın içinde altından yapılmış bir man testisi, Aron’un tomurcuklanmış asası ve antlaşma levhaları vardı.


O, seni alçalttı, aç kalmana izin verdi ve insanın yalnızca ekmekle yaşamadığını, Yahve'nin ağzından çıkan her sözle insanın yaşadığını sana öğretmek için senin bilmediğin, atalarının da bilmediği man ile seni doyurdu.


Kırk gün kırk gecenin sonunda Yahve bana iki taş levhayı, antlaşma levhalarını verdi.


Halk, Moşe'nin dağdan inmekte geciktiğini görünce, Aron'un yanında toplanıp ona şöyle dediler: "Gel, bize önümüzden gidecek ilâhlar yap; çünkü bizi Mısır diyarından çıkaran adama, bu Moşe'ye ne oldu bilmiyoruz."


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات