Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Tekvin 11:3 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

3 Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla ve harç yerine zift kullandılar.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

3 Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

3 Ve birbirlerine dediler: Gelin, kerpiç yapalım, ve onları iyice pişirelim. Ve onların taş yerine kerpiçleri, ve harç yerine ziftleri vardı.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

3 Бирбирлерине, „Гелин, тула япъп ийидже пиширелим“ дедилер. Таш йерине тула, харч йерине зифт кулландълар.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

3 Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar.

باب دیکھیں کاپی




Tekvin 11:3
19 حوالہ جات  

Siddim vadisi zift çukurlarıyla doluydu ve Sodom ve Gomora kralları kaçtı ve bazıları orada düştü. Geri kalanları tepelere kaçtılar.


Artık onu daha fazla gizleyemeyince, papirüs ağacından bir sepet alıp onu katranla kapladı. Çocuğu içine koydu ve nehrin kıyısındaki sazlığa bıraktı.


Her türlü tarla işi, harç ve kerpiç işi gibi ağır işlerle yaşamlarını zehir ettiler, onları acımasızca hizmet ettirdiler.


Gelin şimdi ey zenginler, başınıza gelecek sefaletlerden ötürü feryat edip ağlayın.


Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl isteklendirebileceğimizi düşünelim.


Ancak, “Gün bugündür” denildikçe birbirinizi her gün teşvik edin. Öyle ki, hiçbiriniz günahın aldatıcılığıyla duyarsızlaşmasın.


“Tuğlalar düştü, ama biz kesme taştan yapacağız. Yabanıl incir ağaçları kesildi ama yerine sedir koyacağız.”


İçinde bulunan halkı dışarı çıkardı ve onları testerelerin, demir kazmaların, demir baltaların altında çalıştırdı ve onları tuğla ocağına götürdü; ve Ammon'un çocuklarının bütün kentlerine böyle yaptı. Sonra David ve bütün halk Yeruşalem'e döndü.


Gelin şimdi, “Bugün ya da yarın şu kente gidelim, orada bir yıl geçirelim, ticaret yapalım, para kazanalım” diyen sizler, oysa yarın yaşamınızın nasıl olacağını bilmiyorsunuz. Yaşamınız nedir ki? Kısa bir süre görünen, sonra kaybolup giden buhar gibisiniz.


Bahçelerde kurban keserek, Tuğlalarda buhur yakarak Sürekli yüzüme karşı beni kışkırtan;


Şimdi size bağıma ne yapacağımı söyleyeyim. Onun çitini kaldıracağım ve onu yiyip bitirecekler. Onun duvarını yıkacağım, o da ayak altında çiğnenecek.


Yüreğimde, "Hadi, seni neşeyle sınayacağım; bu yüzden zevk al" dedim; ve işte, bu da boştur.


Eğer derlerse, “Bizimle gel, kan için pusuya yatalım, Sebepsiz yere masumları gizlice bekleyelim,


Kötü tasarılar için birbirlerini teşvik ederler. Gizlice tuzak kurmaktan söz ederler. “Onları kim görecek ki?” derler.


Gelin, aşağı inelim ve birbirlerinin konuşmalarını anlamasınlar diye orada dillerini karıştıralım.”


“Gelin, kendimize bir kent, başı gökyüzüne erişecek bir kule yapalım, ün salıp yeryüzüne dağılmayalım” dediler.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات