Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Mezmur 137:1 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

1 Babil ırmakları kıyısında, Orada oturduk. Siyon'u hatırladığımızda, evet ağladık.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

1 Babil ırmakları kıyısında oturup Siyon'u andıkça ağladık;

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

1 BABİL ırmakları kenarında, Orada oturduk, Ve Sionu andıkça ağladık.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

1 Бабил ърмакларъ къйъсънда отуруп Сийон'у андъкча аладък;

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

1 Babil ırmakları kıyısında oturup Siyon'u andıkça ağladık;

باب دیکھیں کاپی




Mezmur 137:1
27 حوالہ جات  

Otuzuncu yılda, dördüncü ayda, ayın beşinci günü, ben Kevar Irmağı kıyısındaki sürgünler arasındayken, gökler açıldı ve Tanrı'nın görümlerini gördüm.


Sonra Kevar Irmağı'nın kıyısında oturan Tel Aviv'den olan sürgünlere ve yaşadıkları yere geldim; ve orada yedi gün boyunca onların arasında şaşkın bir şekilde oturdum.


Yeşua yaklaşıp kenti gördü ve onun için ağlayıp dedi,


Keldaniler ülkesinde, Kevar Irmağı kıyısında, Buzi oğlu kâhin Hezekiel'e Yahve'nin sözü geldi. Yahve'nin eli orada onun üzerindeydi.


Halkımın kızının yıkımı yüzünden, Gözüm su ırmaklarıyla akıyor.


Yürekleri Yahve'ye feryat etti. Ey Siyon kızının duvarı, Gözyaşların gece gündüz ırmak gibi aksın. Rahatlama. Gözlerin dinlenmesin.


“Bunlardan dolayı ağlıyorum. Gözüm, gözüm yaşlar akıtıyor, Çünkü canımı ferahlatacak olan tesellici benden uzak. Çocuklarım harap oldu, Çünkü düşman galip geldi.”


Sevinip coşanlar topluluğunda oturmadım. Senin elinden ötürü tek başıma oturdum, Çünkü beni öfkeyle doldurdun.


Şunları hatırlıyor, canımı içime döküyorum; Sevinç ve övgü sesiyle nasıl gider, Kutsal Günü kutlayan toplulukla birlikte, Onları Tanrı'nın evine nasıl götürürdüm.


Krala, "Kral sonsuza dek yaşasın! Kent, atalarımın mezarlarının bulunduğu yer harap olmuşken ve kapıları ateşle yakılmışken, yüzüm neden kederli olmasın?" dedim.


O zaman, birinci ayın on ikinci günü, Yeruşalem'e gitmek üzere Ahava Irmağı'ndan ayrıldık. Tanrımız'ın eli üzerimizdeydi ve bizi düşmanın ve yoldaki haydutların elinden kurtardı.


O zaman Tanrımız'ın önünde kendimizi alçaltıp, ondan kendimiz için, ve yavrularımız için ve bütün malımız için doğru yol dilemek üzre, orada, Ahava ırmağının yanında oruç ilân ettim.


İki tanığıma güç vereceğim ve çula sarınmış olarak bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler.”


Dua ve dileklerle, oruçla, çul ve külle arayım diye, yüzümü Yahve Tanrı'ya çevirdim.


Kentimin bütün kızları yüzünden, Gözlerim canımı sarstı.


“Yeruşalem ile sevinin ve onun için coşun, ey onu sevenler. Ey onun için yas tutanlar, onunla birlikte sevinçten coşun;


İşte, halkımın kızının çok uzak bir ülkeden feryadının sesi: "Yahve Siyon'da değil mi? Kralı orada değil mi?" “Neden oyma suretleriyle ve yabancı putlarla beni öfkelendirdiler?”


“Belindeki satın aldığın kuşağı al, kalk, Fırat’a git, orada bir kaya kovuğuna sakla.”


Ey sen, çok sular üzerine oturup bol hazineleri olan, Sonun geldi, açgözlülüğünün ölçeği doldu.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات