Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Luka 6:23 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

23 O gün sevinin ve coşkuyla sıçrayın! Çünkü işte, gökteki ödülünüz büyüktür. Onların da ataları peygamberlere aynı şeyi yaptılar.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

23 O gün sevinin, coşkuyla zıplayın! Çünkü gökteki ödülünüz büyüktür. Nitekim onların ataları da Peygamberlere böyle davrandılar.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

23 O günde sevinin ve sevinçten sıçrayın; çünkü, işte, gökte karşılığınız büyüktür; çünkü onların babaları da peygamberlere böyle ederlerdi.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

23 О гюн севинин, джошкуйла зъплайън! Чюнкю гьоктеки ьодюлюнюз бюйюктюр. Нитеким онларън аталаръ да Пейгамберлере бьойле даврандълар.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

23 O gün sevinçle dolun, sıçrayıp coşun. Çünkü gökte karşılığınız büyüktür. Onların ataları da peygamberlere aynısını yaptılar.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

23 O gün sevinin, sevinçten zıplayın, çünkü gökte ödülünüz büyük olacak. Bilin ki, size kötü davrananların ataları peygamberlere aynısını yaptılar.

باب دیکھیں کاپی




Luka 6:23
45 حوالہ جات  

Galip gelene bunları vereceğim. Ben onun Tanrısı olacağım, o da bana oğul olacak.


Galip geleni, Tanrım’ın Tapınağı’nda sütun yapacağım. Oradan bir daha çıkmayacak. Onun üzerine Tanrım’ın adını ve Tanrım’ın kentinin adını, Tanrım’ın yanından gökten inen yeni Yeruşalem’in adını ve kendi yeni adımı yazacağım.


Galip gelen beyaz giysiler giyecek ve onun adını yaşam kitabından hiçbir şekilde silmeyeceğim. Adını Babam’ın ve meleklerinin önünde açıkça dile getireceğim.


Böylece onlar Yeşua’nın adından ötürü hakarete layık görüldükleri için sevinçle Yüksek Kurul’un önünden ayrıldılar.


Sevinin, fazlasıyla sevinç duyun! Çünkü gökteki ödülünüz büyüktür. Sizden önceki peygamberlere de böyle zulmettiler.


Galip gelene ve işlerimi sonuna kadar yerine getirene uluslar üzerinde yetki vereceğim.


Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelene, saklı mandan vereceğim. Ona beyaz bir taş da vereceğim. Bu taşın üzerinde onu alandan başka kimsenin bilmediği yeni bir ad yazılıdır.”


Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin. Galip gelene, Tanrım’ın cennetindeki yaşam ağacından yeme hakkını vereceğim.’’


Tam tersine, Mesih’in acılarına ortak olduğunuz için sevinin ki, O’nun görkemi açığa çıktığında siz de sevinçle coşasınız.


Kardeşlerim, çeşitli ayartılara düştüğünüzde bunu tam bir sevinçle karşılayın.


Sıçrayarak ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Yürüyüp sıçrayarak, Tanrı’yı överek onlarla birlikte tapınağa girdi.


Ama Tanrı'nın ulaklarıyla alay ettiler, sözlerini hor gördüler ve peygamberlerini aşağıladılar, ta ki Yahve'nin öfkesi halkına karşı yükselene ve çare kalmayana kadar.


Yahve'nin Sandığı David kentine girdiğinde, Saul'un kızı Mikal pencereden dışarı baktı ve Kral David'in Yahve'nin önünde sıçrayıp dans ettiğini gördü; ve onu yüreğinde küçümsedi.


Mesih uğruna aşağılanmayı Mısır hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı. Çünkü alacağı ödüle bakıyordu.


İman olmadan Tanrı’yı hoşnut etmek imkânsızdır. Çünkü Tanrı’ya gelen kişi, O’nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendirdiğine inanmalıdır.


Dayanırsak, O’nunla da birlikte egemenlik süreceğiz. O’nu inkâr edersek, O da bizi inkâr edecek.


Şimdi sizin uğrunuza çektiğim acılara seviniyorum. Mesih’in bedeni olan kilise uğruna O’nun eksik kalan acılarını kendi payıma bedenimde tamamlıyorum.


Bundan ötürü, Mesih uğruna zayıflıkları, aşağılanmaları, zorlukları, zulümleri ve sıkıntıları memnuniyetle karşılıyorum. Çünkü ne zaman zayıfsam, o zaman güçlüyüm.


Yalnız bununla değil, sıkıntılarla da seviniyoruz.


Yüksek sesle, “Kalk ayaklarının üzerinde dikil!” dedi. O da sıçrayıp yürüdü.


Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın ve ödünç verin, hiçbir şey beklemeden; ödülünüz büyük olacak ve En Yüce Olan’ın çocukları olacaksınız; çünkü O nankörlere ve kötülere karşı şefkatlidir.


İşte, senin selamının sesi kulağıma ulaştığında, karnımdaki çocuk sevinçle sıçradı!


Elizabet Mariyam’ın selamını duyar duymaz, karnındaki bebek sıçradı. Elizabet Kutsal Ruh’la doldu.


Çocuklarınızı boşuna vurdum. Terbiyeyi kabul etmediler. Kendi kılıcın peygamberlerini yiyip bitirdi, Yok edici bir aslan gibi.


O zaman topal kişi geyik gibi sıçrayacak, Dilsizin dili de ezgi söyleyecek; Çünkü çölde sular, bozkırda dereler fışkıracak.


“Yine de itaatsizlik ettiler ve sana karşı isyan ettiler, yasanı arkalarına attılar, onları tekrar sana döndürmek için kendilerine karşı tanıklık eden peygamberlerini öldürdüler, korkunç küfürler de ettiler.


Sonra şöyle dedi, “Eğer Şafat oğlu Elişa’nın başı bugün kendi üzerinde kalırsa, Tanrı bana aynısını, daha da fazlasını yapsın.”


De ki, "Kral şöyle diyor, ‘Bu adamı zindana atın ve ben esenlikle dönünceye dek ona sıkıntı ekmeği ve sıkıntı suyu verin.’”


İsrael Kralı Yehoşafat'a, "Aracılığıyla Yahve'ye sorabileceğimiz bir adam daha var, o da İmla oğlu Mikaya'dır. Ama ondan nefret ederim. Çünkü benim hakkımda iyi peygamberlik etmez, kötü peygamberlik eder." dedi. Yehoşafat, "Kral böyle söylemesin!" dedi.


Ahav, Eliya’ya, "Beni buldun mu, düşmanım?" dedi. Eliya, "Seni buldum, çünkü kendini Yahve'nin gözünde kötü olanı yapmak için sattın." diye karşılık verdi.


O şöyle dedi, “Ordular Tanrısı Yahve için çok kıskanç oldum; çünkü İsrael'in çocukları senin antlaşmanı terk ettiler, sunaklarını yıktılar ve peygamberlerini kılıçla öldürdüler. Ben, yalnız ben kaldım; ve yaşamım almak için onu arıyorlar."


O şöyle dedi, "Ordular Tanrısı Yahve için çok kıskanç oldum; çünkü İsrael'in çocukları senin antlaşmanı terk ettiler, sunaklarını yıktılar ve peygamberlerini kılıçla öldürdüler. Ben, yalnız ben kaldım; ve yaşamım almak için onu arıyorlar."


İzebel, Eliya'ya bir haberci gönderip, "Yarın bu vakitlerde senin yaşamını onlardan birinin yaşamı gibi yapmazsam, ilâhlar bana aynısını, hatta daha fazlasını yapsın!" dedi.


çünkü İzebel Yahve'nin peygamberlerini öldürdüğünde, Ovadya yüz peygamberi alıp ellisini bir mağaraya sakladı ve onlara ekmek ve su verdi.)


O zaman insanlar şöyle diyecekler: “Kuşkusuz doğruların ödülü var. Kuşkusuz yeryüzünü yargılayan bir Tanrı var.”


“Çünkü işte, fırın gibi yanan gün geliyor. O gün, bütün kibirliler ve kötülük yapanların hepsi anız olacaklar. O gün onları yakıp yok edecek” diyor Ordular Yahvesi, “Öyle ki, onlarda ne kök ne de dal bırakmayacak.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات