Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Luka 15:28 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

28 Büyük oğul öfkelendi ve içeri de girmek istemedi. Bunun üzerine babası dışarı çıkıp ona yalvardı.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

28-29 “Büyük oğul öfkelendi, içeri girmek istemedi. Babası dışarı çıkıp ona yalvardı. Ama o, babasına şöyle yanıt verdi: ‘Bak, bunca yıl senin için köle gibi çalıştım, hiçbir zaman buyruğundan çıkmadım. Ne var ki sen bana, arkadaşlarımla eğlenmem için hiçbir zaman bir oğlak bile vermedin.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

28 Fakat o kızdı, ve içeri girmek istemiyordu; babası dışarı çıktı, ve ona yalvardı.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

28-29 „Бюйюк оул ьофкеленди, ичери гирмек истемеди. Бабасъ дъшаръ чъкъп она ялвардъ. Ама о, бабасъна шьойле янът верди: ‚Бак, бунджа йъл сенин ичин кьоле гиби чалъштъм, хичбир заман буйруундан чъкмадъм. Не вар ки сен бана, аркадашларъмла еленмем ичин хичбир заман бир олак биле вермедин.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

28 “Genç adam öfkelendi. İçeri bile girmek istemedi. Bunun üzerine, babası dışarı çıkıp ona yalvardı.

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

28 Ama büyük oğul öfkelenmiş ve içeri girmek istememiş. Babası dışarı çıkıp ona yalvarmaya başlamış.

باب دیکھیں کاپی




Luka 15:28
25 حوالہ جات  

Tanrı Yona'ya, "Asma yüzünden öfkelenmen doğru mu?" dedi. "Ölüme kadar öfkelenmekte haklıyım" dedi.


Saul çok öfkelendi ve bu söz onun hoşuna gitmedi. “David’e on binleri verdiler, bana ise yalnızca binleri verdiler. Onun krallıktan başka daha neyi olabilir ki?” dedi.


Ferisiler ve yazıcılar, “Bu adam günahkârları kabul ediyor ve onlarla birlikte yemek yiyor” diye söyleniyorlardı.


Kendisini davet eden Ferisi bunu görünce kendi kendine, “Bu adam peygamber olsaydı, kendisine dokunan bu kadının kim ve ne tür bir kadın olduğunu, onun bir günahkâr olduğunu bilirdi” dedi.


O'nun sözlerinden titreyenler, Yahve'nin sözünü dinleyin: “Sizden nefret eden, sizi adım uğruna kovan kardeşleriniz, ‘Yahve yüceltilsin de sevincinizi görelim’ dediler; Ama hayal kırıklığına uğrayacak olanlar kendileri olacak.


‘Yalnız kal, bana yaklaşma, Çünkü ben senden daha kutsalım’ diyen bir halk. Bunlar burnumda duman, bütün gün yanan bir ateştir."


Ama iman etmeyen Yahudiler, öteki ulusların canlarını kardeşlere karşı kışkırtıp öfkelendirdiler.


Ama Yahudiler kalabalıkları görünce kıskançlıkla doldular. Pavlus’un sözlerine karşı çıkıp küfrettiler.


Böylece tövbe ve günahların bağışlanması Yeruşalem'den başlayarak bütün uluslara O'nun adında duyurulacaktır.


“Ey Yeruşalem! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taşa tutan Yeruşalem! Bir tavuğun civcivlerini kanatları altına toplaması gibi, ben de kaç kez senin çocuklarını öyle toplamak istedim ve sen reddettin!


Yazıcılar ve Ferisiler, öğrencilerine karşı, “Niçin vergi görevlileriyle ve günahkârlarla birlikte yiyip içiyorsunuz?” diye homurdandılar.


Paralarını aldıktan sonra ev sahibine karşı homurdanıp dediler:


En büyük kardeşi Eliav, David'in adamlarla konuşmasını duydu; Eliav'ın öfkesi David'e karşı alevlendi ve şöyle dedi: "Neden aşağı indin? Çöldeki o birkaç koyunu kiminle bıraktın? Gururunu ve yüreğinin kötülüğünü biliyorum; çünkü savaşı görebilmek için aşağı indin."


Kurtulmaları için öteki uluslardan olanlarla konuşmamızı yasaklıyorlar ve günahlarını durmadan çoğaltıyorlar. Sonunda Tanrı’nın gazabı üzerlerine geldi.


Bu nedenle, Tanrı bizim aracılığımızla rica ediyormuş gibi Mesih adına elçilik ediyoruz, Mesih adına yalvarıyoruz: Tanrı’yla barışın.


Ama soruyorum: İsrael bilmiyor muydu? İlkin Moşe şöyle diyor: “Sizi ulus olmayanla kıskandıracağım.’ Anlayıştan yoksun bir ulusla sizi öfkelendireceğim.”


Ama Antakya’dan ve Konya’dan gelen bazı Yahudiler kalabalığı kandırıp Pavlus’u taşladılar. Öldüğünü sanıp onu kentin dışına sürüklediler.


Ama Yahudiler, Tanrı sayar inançlı kadınlarla kentin ileri gelenlerini kışkırttılar. Pavlus’a ve Barnabas’a karşı bir zulüm başlattılar ve onları sınırlarının dışına attılar.


Yeşua’ya cüzamlı biri geldi. Önünde diz çökerek, “İstersen beni temizleyebilirsin” diye yalvardı.


Ona, ‘Kardeşin geldi. Baban da sağ salim ona kavuştuğu için besili danayı kesti’ dedi.


Ama o, babasına, ‘İşte, bunca yıldır sana hizmet ettim. Hiçbir zaman buyruğundan çıkmadım. Ama sen arkadaşlarımla eğlenmem için bana bir oğlak vermedin.


Rekav oğlu Yonadav'ın oğulları atalarının kendilerine verdiği buyruğu yerine getirdiler, ama bu halk beni dinlemedi."


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات