Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




Luka 12:17 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

17 Adam içinden, ‘Ne yapacağım? Çünkü ürünlerimi koyacak yerim yok’ dedi.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

17 Adam kendi kendine, ‘Ne yapacağım? Ürünlerimi koyacak yerim yok’ diye düşündü.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

17 ve o, içinden: Ne yapayım? çünkü mahsulümü koyacak yerim yok, diyerek düşünüyordu.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

17 Адам кенди кендине, ‚Не япаджаъм? Юрюнлерими кояджак йерим йок‘ дийе дюшюндю.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

17 Adam içinden, ‘Ne yapacağım ben?’ diyordu, ‘Çünkü ürünlerimi koyacak yerim yok!’

باب دیکھیں کاپی

Temel Türkçe Tercüme

17 Kendi kendine düşünmüş: ‘Ne yapacağım? Ürünümü saklayacak yerim yok!’

باب دیکھیں کاپی




Luka 12:17
23 حوالہ جات  

Sizden dileyenlere verin, ödünç isteyeni geri çevirmeyin.


Aç olanla ekmeğini paylaşmak, Sürgün edilmiş yoksulu evine getirmek, Çıplak gördüğün zaman onu örtmek, Kendi etinden kaçınmamak değil mi?


Sevgiyi bununla biliyoruz, çünkü O bizim için yaşamını verdi. Biz de kardeşlerimiz için yaşamımızı vermeliyiz.


Kutsalların ihtiyaçlarına katkıda bulunun. Konukseverliğe meyilli olun.


Onları dışarı çıkarıp, “Efendiler, kurtulmak için ne yapmalıyım?” dedi.


“Ona, ‘Aferin, iyi hizmetkâr! Çok azında sadık bulunduğun için, on kent üzerinde yetkili olacaksın.’”


Yeşua bunu duyunca ona, “Hâlâ bir eksiğin var. Sahip olduğun her şeyi sat, yoksullara dağıt. O zaman gökte hazinen olur. Sonra gel, beni takip et” dedi.


Size şunu söyleyeyim, haksızlık mamonu ile kendinize dostlar edinin. Öyle ki, o yok olduğunda sizi ebedi meskenlere kabul etsinler.


Bu dünyada şimdi zengin olanları gurura kapılmamaları, geçici zenginliğe umut bağlamamaları konusunda uyar. Bunun yerine zevk almamız için bize her şeyi bollukla veren Tanrı’ya umut bağlasınlar.


Bunu duyunca yüreklerine indi ve Petrus’a ve öbür elçilere, “Kardeşler, ne yapalım?” dediler.


“Kâhya kendi kendine, ‘Efendim kâhyalığı elimden alıyor, ne yapacağım ben? Toprak kazmaya gücüm yok. Dilenmekten de utanırım.


Sahip olduklarınızı satın, muhtaçlara verin. Kendinize eskimeyen keseler, göklerde tükenmeyen bir hazine biriktirin. Orada hırsız yaklaşmaz, güve de yok etmez.


Ne yiyeceğinizi, ne içeceğinizi aramayın, ne de kaygılanın.


Yeşua öğrencilerine şöyle dedi, “Bunun için size diyorum ki, ne yiyeceğiz diye hayatınız için, ne giyeceğiz diye bedeniniz için kaygılanmayın.


Ama içte bulunanlardan yoksullara verin. İşte, o zaman her şey sizin için temiz olacaktır.


Bir Kutsal Yasa uzmanı Yeşua’yı sınamak amacıyla, “Öğretmenim, sonsuz yaşamı miras almak için ne yapmalıyım?” dedi.


Onlara şu karşılığı verdi: “İki ceketi olan, olmayana versin. Kimin yiyeceği varsa, o da öyle yapsın.”


Yedi kişiye, hatta sekiz kişiye pay ver; Çünkü yeryüzünde ne kötülük olacağını bilmiyorsun.


Onlarsa, “Ekmek getirmediğimiz için” diyerek aralarında tartıştılar.


Yeşua onlara bir benzetme anlattı: “Zengin bir adamın toprağı bol ürün verdi.


Adam, 'Şunu yapacağımı’ dedi. 'Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım ve bütün tahılımı ve malımı oraya depolayacağım.


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات