Biblia Todo Logo
آن لائن بائبل

- اشتہارات -




İşaya 66:15 - Yorumsuz Türkçe Çeviri (YTC)

15 Çünkü işte, Yahve ateşle gelecek, Arabaları da kasırga gibi olacak; Öfkesini şiddetle, azarını da ateş alevleriyle verecek.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001 2008

15 Bakın, RAB ateşle geliyor, Savaş arabaları kasırga gibi. Şiddetli öfkesini, Azarını alev alev dökmek üzere.

باب دیکھیں کاپی

Turkish Bible Old Translation 1941

15 Çünkü, işte, öfkesini şiddetle, ve tekdirini ateş alevile ödemek için, RAB ateşle gelecek, ve onun cenk arabaları kasırga gibi olacak.

باب دیکھیں کاپی

Кирил харфлерийле Тюркче Кутсал Китап

15 Бакън, РАБ атешле гелийор, Саваш арабаларъ касърга гиби. Шиддетли ьофкесини, Азарънъ алев алев дьокмек юзере.

باب دیکھیں کاپی

Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar

15 Bakın, RAB ateşle geliyor, Savaş arabaları kasırga gibi. Şiddetli öfkesini, Azarını alev alev dökmek üzere.

باب دیکھیں کاپی




İşaya 66:15
33 حوالہ جات  

Çünkü onun yakılacağı yer çoktan hazırlandı. Evet, kral için hazırlanıyor. Onun odun yığınını ateş ve bol odunla derin ve geniş yaptı. Yahve'nin soluğu kükürt seli gibi onu tutuşturuyor.


Kral bunu duyunca öfkelendi. Ordularını gönderip, o katilleri yok etti, kentlerini ateşe verdi.”


O’nun önünden ateş yürüyor, Düşmanlarını her yandan yakıyor.


Tanrı'nın savaş arabaları on binlerce, binlerce bindir. Efendi, Sina Dağı'ndan kutsal yere kadar onların ortasındadır.


Öfkelendiğin zaman onları kızgın fırına çevireceksin. Yahve gazabıyla onları yutacak. Ateş onları yiyip bitirecektir.


Kötülerin üzerine kızgın korlar yağdıracak; Ateş, kükürt ve kavurucu rüzgâr onların kâsesine düşen pay olacak.


Çünkü Yahve Yahuda halkına ve Yeruşalem'e şöyle diyor: “Nadasa bırakılmış toprağınızı sürün ve dikenler arasına ekmeyin.


Tanrımız geliyor ve susmuyor. Önününde ateş yiyip bitiriyor. Çevresi şiddetli fırtınayla kaplı.


Böylece Efendi Yahve bana gösterdi: İşte, Efendi Yahve yargılamak için ateşi çağırdı; ve ateş büyük derinliği kuruttu ve ülkeyi yutacaktı.


"Sonun vaktinde Güney Kralı onunla çekişecek; Kuzey Kralı ise ona karşı bir kasırga gibi, savaş arabalarıyla, atlılarla ve birçok gemilerle gelecek. Ülkelere girecek, taşacak ve geçecek.


Şimdi var olan gökler ve yer aynı sözle ateşe verilmek üzere saklanıyor, tanrısızların yargılanarak mahvolacağı o güne ayrılmış olarak bekletiliyor.


Kötü işlerinle beni terk ettiğin için, sen yok oluncaya, hızla yok oluncaya dek, el attığın her şeyde Yahve senin üzerine lanet, şaşkınlık ve azar gönderecek.


Bu nedenle Yahve'nin öfkesi halkına karşı alevlendi; Elini onlara karşı uzatıp onları vurdu. Dağlar titriyor ve onların cesetleri sokakların ortasında gübre gibi duruyor. Bütün bunlara rağmen öfkesi geri dönmedi ama eli hâlâ uzanmış duruyor.


Okları sivri, yayları da gerilidir, atlarının nalları çakmaktaşı gibi, Tekerlekleri de kasırga gibi olacak.


İsrael'in ışığı ateş, Kutsalı da alev olacak; ve onun dikenlerini ve çalılarını bir günde yakacak ve yiyip bitirecek.


Ey Yahve, elin yükseldi, ama görmüyorlar; Ama onlar halk için olan gayretini görecekler ve düş kırıklığına uğrayacaklar. Evet, ateş düşmanlarını yiyip bitirecek.


Onun kayası dehşetten yok olacak, Beyleri sancaktan korkacaklar.” Diyor ateşi Siyon'da, ocağı Yeruşalem'de olan Yahve.


Oğulların bitkin düştü. Ağa takılan geyik gibi, bütün sokak başlarında yatıyorlar. Onlar Yahve'nin gazabıyla, Tanrın'ın azarıyla dolu.


İşte, bulutlar gibi çıkacak, onun savaş arabaları kasırga gibi olacak. Atları kartallardan daha hızlı. Vay halimize! Çünkü mahvolduk.


Yahve'nin kızgın öfkesi yüzünden Esenlik ağıllar susturuldu.


Güçlülerin neden süpürüldüler? Ayakta durmadılar, çünkü Yahve onları itti.


O zaman ki, öfkeyle, gazapla, gazap dolu azarlamalarla üzerine yargılar yürüttüğümde, çevrenizdeki uluslar için utanç, alay, ders ve şaşkınlık konusu olacaksın. Ben, Yahve, bunu söyledim.


“‘Efendi Yahve şöyle diyor: “Onlara karşı seni getireceğim diye o günlerde yıllarca peygamberlik etmiş olan hizmetkârlarım İsrael peygamberleri aracılığıyla eskiden kendisi hakkında şöylemiş olduğum kişi sen misin?


Çünkü rüzgâr ekiyorlar, Ve kasırga biçecekler. Ayakta duran buğdayı yok. Sap baş vermeyecek. Verse bile, yabancılar onu yutacak.


Gökleri yarıp indi. Ayakları altında koyu bir karanlık vardı.


Yahve görkemli sesini duyuracak, öfkesinin kızgınlığıyla, yiyip bitiren ateşin aleviyle, patlamayla, fırtınayla, dolu taneleriyle kolunun inişini gösterecek.


Önünden bir ateş ırmağı çıkıyor ve akıyordu. Binlerce binler O'na hizmet ediyorlardı. On binlerce on binler önünde ayakta duruyordu. Yargı kuruldu. Kitaplar açıldı."


ہمیں فالو کریں:

اشتہارات


اشتہارات